anne-sutunun-saklanmasi

Anne Sütünün Saklanması

Yenidoğan bir bebeğin yaşamının ilk altı ayında anne sütünün değeri paha biçilemezdir. Fakat her zaman annelerin bebeklerini uzun uzun emzirebilmeleri için uygun koşullar olmayabilir. Sütün emzirmeye bağlı olarak arttığını, bir damlasının bile ne kadar değerli olduğunu, süt üretiminin devamlılığını sağlayabilmek için süt boşaltımı yapılması gerektiğini düşünürsek; özellikle çalışan anneler için süt sağmak çok büyük önem taşır. Tabi bir o kadar da sağılan sütün sağlıklı koşullarda saklanması…

Son yıllarda, yapılan araştırmalar sonunda anne sütünün bakteri üremesine karşı dirençli olduğunu biliyoruz. Bu da anne sütünün mucizevi yanlarından biri. Doğa, her zaman en kusursuzunu yaratıyor. Anneler de ufak önlemler alarak, sağdıkları sütü bebeklerine en güvenli haliyle içirmeyi başarıyorlar.

Anne Sütünün Saklanmasının Önemi

Dünya Sağlık Örgütü tarafından, bebeklerin altı ay boyunca yalnızca anne sütü almaları önerilmektedir. Sütün mucizevi etkisi anne ve bebek arasındaki bağdan gelir. Çünkü her sütün içeriği anneden anneye farklılık gösterir. Bir bebeğin tam olarak ihtiyacı neyse, annesinden gelen süt de o maddeleri içerir. Gebelik geçmişi, yaşanılan coğrafya, bebeğin gelişimine göre sütün içeriği de değişim gösterir. İnsanlar için anne sütüyle aynı görevi gören herhangi bir besin daha yoktur. Dolayısıyla anne sütünün her koşulda değerlendirilmesi gerekmektedir. Bunun hem anneye hem bebeğe büyük faydaları vardır.

Hangi Koşullarda Süt Saklanır?

  • İşe geri dönmek zorunda olan bir anne, bebeği her ihtiyaç duyduğunda onu emziremeyebilir.
  • Anne uykusuz ya da yorgun olduğunda başka bir aile üyesinin bebeği beslemesini isteyebilir.
  • Yenidoğan bir bebek, memeyi henüz tutmayı başaramıyor olabilir. Teknik sorunlar yaşanabilir ya da doğumla ilgili problemler olabilir.
  • Bebek emmek istemediği halde, göğüslerde fazlaca süt birikmiş olabilir.

Tüm bu durumlarda anne sütünü çeşitli yöntemlerle sağmak ve güvenli bir şekilde saklamak gerekmektedir.

Sütü Güvenli Saklama

Anneler, bebeklerinin ideal şartlarda beslenebilmeleri için bir hazine kadar kıymetli olan anne sütünün, hiçbir şekilde israf edilmemesine özen gösterirler. Elle sağılan ya da manuel veya elektrikle çalışan bir pompa ile dışarı çıkarılan sütün, hijyenik şekilde muhafaza edilmesi gerekir. Bazen, anneler emzirmeye göre süt sağma makineleriyle çok düşük miktarlarda süt elde ettiğini söyleyebiliyor. Gerçekten de stresli olmak ya da düşük vücut ısısı gibi durumlar, sütün akışını etkilemektedir. Bu gibi durumlarda memeye ılık kompres yapılmalıdır. Ayrıca annelerin bebeğe ait bir nesneyi koklamaları, fotoğrafına bakmaları da sağım esnasında süt akışına iyi gelecektir. Anne sütü içeriğinde bulunan ve bebeğin bağışıklığını güçlendiren antikorlar sebebiyle bakteri üremesi de engellenir. Bu sayede anne sütü uzun süre boyunca saklanabilir.

Saklama Kabı Nasıl Olmalı?

Anne sütünü buzdolabı ya da derin dondurucuda saklamak için sterilize edilmiş, sert kapaklı, dışı sert plastik (polikarbonat), kapağı asla hava almayan cam kaplar kullanılmalıdır. Bu şekilde medikal olarak sterilize edilmiş, anne sütü saklamak için üretilmiş kaplar, şişeler ve hatta poşetler mevcuttur. Aslında cam kaplar, en ideal olan saklama materyalidir. Çünkü en az antikor ve süt yağı kaybı yaşanması hedeflenirse, ilk seçenek cam kaplar olmalıdır. Onu, sert plastikten yapılmış şefaf kutular takip eder. Her ne kadar piyasada kaliteli süt saklama poşetleri satılıyor olsa da sütü poşette saklamak, sütün besleyicilik değerinden bir miktar düşürür. Bunun sebebi, sütün yağlı kısmının poşet yüzeyine yapışması ve biberona aktarılırken, protein ve yağ açısından kayıplar yaşanmasıdır. Özellikle memeden hiç emmeyen ve sadece biberondan anne sütü alan bebekler için buna dikkat edilmeli. Poşet kullanımında bir diğer önemli nokta ise, sütün içine hava kaçmasını, dökülmeyi ve sızıntıyı önleyen ürünlerden kullanma gerekliliğidir. Sütün saklanacağı kabın mutlaka BPS ve BPA içermediğinden emin olmak, sırf anne sütü saklamak için üretilmiş olan ürünleri tercih etmek gerekir.

Son olarak, saklama kaplarına sağım yapılan tarih, gün ve saat yazılarak kaç ml süt saklandığı bilgisi de eklenmelidir. Ayrıca öncelik her zaman daha önce sağılmış sütlere verilmelidir.

Ne Kadar Süt Saklamalı?

Anne sütü, formül süte göre daha hızlı doyurmaktadır. Yani, formül sütle kıyasla daha az miktarda anne sütüyle bebekler doyabilirler. Bebeğin doğduğu ilk aylarda daha ufak ölçülerde süt saklamak gerekir. Örneğin 40 ml ya da 60 ml kadar saklanan süt, hem daha kolay çözdürülecek hem de israf yaşanmayacaktır. Ancak yine de artan süt olursa, bir sonraki besleme sırasında kullanılabilir. Fakat daha sonra asla kullanılmamalıdır çünkü bebeğin ağzından süte bakteri geçmesi sonucunda uzun süre bekleyen süt, bakteriyel zehirlenmeye sebebiyet verebilir. Bebeğin ayı/yaşı ilerledikçe, saklanan süt ölçüsü de artar.

Nerede Saklamalı?

Taze sağılmış süt, buzdolabında, tek kapılı buzdolabının içindeki buzlukta, çift kapılı buzdolabının dondurucusunda, derecesi sabit derin dondurucuda ve izolasyonlu portatif anne sütü saklama çantalarında saklanabilir.

Bağışıklık güçlendirme özelliğine az da olsa zarar verdiği için derin dondurucularda süt saklamak son çare olmalıdır. Dondurulup çözülen süt besleyicilik değerinden bir miktar kaybeder. Onun yerine, yeni sağılmış bir sütün buzdolabında saklanarak bebeğe verilmesi en idealidir. Süt, 8 gün dolmadan kullanılacaksa buzdolabında muhafaza edilebilir. Bu da hemen hemen taze süt değerinde olan sütü bebeğe içirebilmek demektir. Bu şekilde bakteri üremesi mümkün değildir ancak saklanılan kabın iyi kapatılamaması yüzünden süt koku alabilir. Dondurulmuş bir süt, çözüldükten sonra 24 saat boyunca buzdolabında saklanabilir. Hatta donmuş sütü 1 gün önceden buzdolabına alarak, yavaş yavaş çözülmesini de sağlayabilirsiniz. Donmuş bir süt çözüldükten sonra bir daha dondurulmamalıdır.

Ne Kadar Süre Saklanmalı?

Sağılan anne sütü, bebeğin o dönemki ihtiyaçlarına göre düzenlendiği için çok uzun sürelerde saklanması önerilmemektedir. Bebekler hızlı gelişim gösterir ve sütün içerik bakımından güncelliğini yitirmemiş olması gerekir.

Bebekler dünyaya geldikten sonraki ilk hafta, annelerin ürettiği süte ağız sütü denmektedir. İlk 6 günde ağız sütü her türlü oda ısısında 12 saat boyunca muhafaza edilebilir. İlerleyen süreçte 15 derecede, 24 saat; 19-22 derecede, 10 saat; 25 derecede, 4-6 saat kalabilir. Buzdolabında ise 0-4 derecede 8 gün, buzlukta 2 hafta, ayrı kapısı olan buzlukta 3-4 ay, ayrı kapısı olan derin dondurucuda 6 ay ve daha fazla sürelerde saklanabilir.

Donmuş sütü ısıtırken…

Dondurulan süt, kullanılmak için önce buzdolabında bekletilir. İdeal olan daha sonra sütü sıcak suyla dolu olan bir kaseye yerleştirerek benmari usülü ısıtmaktır. Biberon ısıtıcıları da bu amaçla tercih edilen ürünlerdendir. Fakat koşullar el vermiyorsa, koltukaltında da ısıtılabilir. Böylece süt vücut ısısına ulaşacaktır.

Sıcaklık besinleri etkiler. Hele ki anne sütünün yapısında bulunan değerli içerikleri, enzimleri ve antikorları olumsuz yönde etkilemesi kaçınılmazdır. Bu bilgi göz önüne alınırsa, donmuş bir sütü ısıtmak yerine kendi kendine çözülmesini beklemek en iyi seçenektir.

Yukarıda bahsettiğimiz benmari usülünün yanısıra sütünüzü ısıtmak için deneyeceğiniz yollardan biri de sütü akan suyun altında tutmak; musluğun altında bekletmek.
Ayrıca 6 aydan sonra bebekler de tıpkı yetişkinler gibi soğuk süt içebilirler. Eğer bebeğiniz bundan hoşlanıyorsa ve gaz belirtisi yoksa, soğuk sütü de bebeğinize gönül rahatlığıyla verebilirsiniz.

Sütü Atmamız Gerektiğini Nasıl Anlarız?

Anneler bebekleri için en kusursuz olan bu besini gerçekten gerekmedikçe atmamaya özen gösterirler. Bu sebeple ufacık miktarlarda sütün bile güvenle korunması çok önemlidir.
Dondurulmuş anne sütünün bozulduğundan şüpheleniyorsanız, küçük bir miktarını kaynatıp sütün kesilip kesilmediğine bakabilirsiniz.

Bazen anne sütünde kötü bir koku varmış gibi gelebilir. Bu endişelenecek bir durum değildir. Hatta tadı da belki tuhaf olabilir. Ancak bu annelerin o dönem tükettiği besinlerle ilişkilidir. Sebzeler, balık, sarımsak, fazla bakliyat; hepsi süte ayrı bir tat ve koku verecektir. Eğer bebeğiniz sorunsuzca sütü içiyorsa, devam edin. Ancak içmekte zorlanıyorsa, başka günlerde sağdığınız sütlerle karıştırabilirsiniz.

Nadir durumlarda anne sütü bayat ya da ekşimiş gibi kokar. Bunun sebebi sütte yoğun lipaz olmasından kaynaklanabilir. Lipaz, anne sütündeki yağların sindirimini sağlayan bir enzimdir. Ayrıca lipaz, sütteki yağları parçalar ve bu sebeple A ve D vitamini gibi yağda çözülen besleyiciliği yüksek maddeler kolaylıkla emilir. Sütte lipaz fazlalığı varsa, sütü küçük kabarcıklar çıkana kadar ısıtmak en iyi çözümdür. Tabi bu işlem sütün içeriğindeki bazı anti-infektif özellikleri ortadan kaldıracaktır.

Ufak Notlar

Sağdığınız sütü saklarken unutmamanız gereken bazı bilgiler, uyarılar ve hatırlatmalar:

  1. Sütünüzü sağmadan önce ellerinizi güzelce yıkamalı, süt sağma pompasını ve saklama kaplarını sterilize etmelisiniz.
  2. Dondurduğunuz bir sütün üzerine yeni sağılmış süt ekleyebilirsiniz. Fakat yeni sütü buzdolabında serinletmek şartıyla…
  3. Sağdığınız sütü saklarken saklama kabında yukarıdan 2-2,5 cm’lik pay bırakılmalıdır. Çünkü anne sütü, dondurulduğunda genleşecektir.
  4. Anne sütü asla mikrodalga fırında ısıtılmaz.
  5. Anne sütünün ince bir kıvamı ve mavimtrak bir rengi vardır. Bilinenin aksine bu oldukça normaldir, sütün kalitesiz olduğu anlamına gelmez.
  6. Saklanan anne sütü beklediği sürede yağlı kısmı ve sulu kısmı katmanlara ayrılabilir, bu normaldir.
  7. Anne sütü hızlı çalkalanırsa içeriğindeki canlı bileşenler zarar görür. Bu sebeple süt asla çalkalanmamalı, kaşık yardımıyla yavaş dairesel hareketlerle karıştırılmalıdır.
  8. Dondurucularda sıcaklığın en sabit olduğu yer orta katmandır. Bu yüzden anne sütü mümkün olduğunca orta kısımda bekletilmelidir.

Bu yazıyla ilgili henüz yorum yapılmamış.

Bir cevap yazın