Pek çoğunuz “ne yersen o’sun” tabirini duymuşsunuzdur. Bu, özellikle cildimiz için geçerli bir sözdür. Yediğimiz yemekler, içtiğimiz içecekler cildimizin nasıl görüneceği üzerinde önemli bir role sahiptir. Vitamin ve mineral bakımından yetersiz beslenmenin olumsuz etkileri ilk olarak cildimizde ve saçımızda görülmeye başlar. Tam tersi, yani besin değeri yüksek, vitamin ve minerallerin tam olarak alındığı bir beslenme programıyla cildimiz doğal parlaklığına kavuşur ve kırışıklıkların oluşumu gecikir. Başta hazır gıdalar ve kızartmalar olmak üzere besin değeri az olan gıdalardan, aşırı şeker içeren yemeklerden, içeceklerden uzak durarak cilt ve genel sağlığınız için ilk adımı atabilirsiniz.
İşlenmiş ve Paketlenmiş Gıdalar
Uzmanların çoğunun birleştiği ortak nokta, işlenmiş ve paketlenmiş gıdalardan mümkün olduğunca kaçınmamız gerektiğidir. Gıda, pakete girmeden önce geçtiği işlem sırasında besin değerini büyük oranda kaybeder. Tükettiğiniz gıdaların kalitesini arttırabilmek adına taze olarak tüketilmeleri önerilmektedir. Özellikle sebze ve meyveler tazeyken çok daha fazla su içerir ve içinde bulunan vitamin ve mineraller vücut tarafından daha kolay emilir. Sebzelerden ve meyvelerden gelen vitaminler detoks etkisi yaratarak cildin sağlığını ve görünümünü korumasına yardımcı olur.
Organik Olmayan Gıdalar
Organik olarak üretilmeyen gıdalar hormon, pestisit, herbisit ve mantar ilaçları içerebilir. Sağlığımız söz konusu olduğunda tüm bu kimyasal maddeler –her ne kadar pek çok ülkenin Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmış olsa da– vücudumuz da bazı olumsuzluklara neden olabilmektedir. Çünkü vücudumuz tanımadığı bu kimyasallara karşı tepki verir. Ayrıca yapılan araştırmalar organik olarak üretilen bir gıda maddesinin organik olmaya göre 2-3 kat daha fazla besin değerine sahip olduğunu ortaya koymaktadır.
Nereden Geldiği Belli Olmayan Etler
Endüstriyel tarım yöntemlerinde hayvanların daha kısa sürede büyümesi ve daha çok eti olması için steroidler, büyüme hormonları ve antibiyotikler yaygın olarak kullanılmaktadır. Hayvanların beslenme yapısına tamamen ters olan bu tip yöntemler, etin kalitesini ve besleyici özelliğini düşürmenin yanı sıra insan vücudunda da değişimlere yol açabilmektedir. Bu tip kümes hayvanlarından elde edilen beyaz etin veya kırmızı etkin düzenli olarak tüketilmesi hormon dengesizliklerine, aknelere ve iltihaplara neden olabilir.
Kızarmış Gıdalar ve Hidrojene yağlar
Yağın ısısı çok yükseldiğinde yağ oksitlenir. Bu işlem özellikle fast-food zincirlerinde sık sık tekrarlandığı için yağ kalınlaşır ve örneğin patates kızartmasıyla birlikte tükettiğiniz yağın vücuttan atılması zorlaşır. Yağın vücutta birikimi ise kalp hastalıklarından kan dolaşımı sorunlarına kadar pek çok ciddi hastalığın önünü açar. Kan dolaşımının azalması neticesinde de cilt hücrelerine yeterince oksijen gitmez. Oksijen miktarının düşmesi ise cilde esnekliğini veren kolajen ve elastin üretiminin azalmasına neden olur.
Cilde Zararlı Diğer Yiyecekler
Aspartam gibi yapay tatlandırıcılar ve “Red #5” gibi yapay aromalar hazır gıda sektöründe yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu kimyasallar hiç bir besin değeri içermez ve alerjik reaksiyonları tetikler. En kötüsü ise vücudumuz gıda kimyasallarını çeşitli dokularda biriktirme eğilimindedir.
Fazla şeker bağışıklık sistemini zayıflatırken bakterilere karşı savaşan antikorların üretimini baskılayabilir. Zayıflayan bağışıklık sistemi cildimizde lekeler, sivilce ve aknelere yol açabilir.
Günde 2-3 bardaktan fazla kahve içmek kortizol düzeyini arttırabilir. Yüksek kortizol (stres hormonu olarak da bilinir) yaşlanmanın cilt üzerindeki etkilerini hızlandırabilir. Aşırı kahve tüketimi cilt kuruluğuna bağlı kırışıklık oluşumu sürecini hızlandırır.
Cildi içten beslemek yazısında cilde iyi gelen vitamin ve mineraller hakkında bilgiler bulabilirsiniz.
Bu yazıyla ilgili henüz yorum yapılmamış.