Gıda Zehirlenmesine En Çok Yol Açan Besinler

Gıda Zehirlenmesine En Çok Yol Açan Besinler

İyi yıkanmamış salata, dışarıda kalmış pilav, az pişmiş et… Sebebi ne olursa olsun, her yıl milyonlarca kişi gıda zehirlenmesi yaşıyor. Bazı vakalar ayakta atlatılıyor, bazıları ise zamanında müdahale edilmediğinde böbrek rahatsızlıkları gibi ciddi sorunlara açabiliyor. Peki besin zehirlenmesi neden olur? Gıda zehirlenmesine en çok yol açan besinler hangileridir? Gıda zehirlenmesinin belirtileri nelerdir? Gıda zehirlenmesi riskini azaltmanın yolları nedir?

Besin Zehirlenmesi Neden Olur?

Gıda zehirlenmesi, bakteriler, parazitler ve virüslerin bulaştığı yiyecek veya içeceklerin tüketilmesi sonucu ortaya çıkar. Çoğu vakada sebep, hızla çoğalan bakterilerdir. Bu bakteriler nem oranı, yiyeceğin türü, ortamın sıcaklığın ve süre açısından uygun koşulları bulduklarında bir taneden milyonlara çoğalabilir. Tüketilen besinde ne kadar çok bakteri bulunursa, zehirlenme olasılığı da o kadar yüksektir.

Gıda Zehirlenmesine En Çok Hangi Besinler Yol Açar?

Tükettiğimiz her besinin taze olmasına ve son kullanma tarihinin geçmiş olmamasına dikkat etmeliyiz. Ambalajlı ürünlerde bu sıkıntı çok daha nadir görülürken, taze olarak satın aldığımız gıdalar bazı riskler içerebilir. Gıda zehirlenmesine en çok yol açan besinler şunlardır:

Kümes Hayvanları

Çiğ ya da az pişmiş tavuk, hindi ve ördek yüksek oranda gıda zehirlenmesi riski içerir. Bunun sebebi, söz konusu hayvanların bağırsaklarında ve tüylerinde bulunma ihtimali olan, kesim sürecinde bulaşabilen Campylobacter ve Salmonella bakterileridir. İyi haber şu ki, bu bakteriler çiğ kümes hayvanları üzerinde yaşayıp çoğalsa bile, et iyi pişirildiğinde tamamen ölürler.

Kümes hayvanları kaynaklı gıda zehirlenmesi riskini azaltmak için çiğ eti iyice pişirdiğinizden ve çapraz zehirlenme riskine karşı bu etlerin dokunduğu mutfak aletlerinin başka gıdalarla temas etmediğinden emin olun.

Sebze ve Yeşillik

Sebze ve yeşillikler özellikle çiğ tüketildiklerinde gıda zehirlenmesine yol açabilir. Bunun sebebi, tedarik zinciri sırasında bu gıdalara E. coli, Salmonella ve Listeria zararlı bakterilerin bulaşma ihtimalidir. Bu bakteriler sebze ve yeşilliklere hem yetiştirildikleri ortamda, hem de hijyenik olmayan yerlerde hazırlanmaları durumunda bulaşabilir.

Sebze ve yeşillikten zehirlenmemek için yıkama alışkanlıklarınızı gözden geçirin, özellikle salata malzemelerini sirkeli suda bekleterek yıkayın. Roka veya kıvırcık alırken yaprakları buruşmamış olanları seçmeye çalışın; paketlenmiş salata alıyorsanız soğutucuda tutulan kutuları tercih edin.

Balık ve Kabuklu Deniz Ürünleri

Doğru koşullarda depolanmayan balıklar histamin zehirlenmesi adı verilen bir gıda zehirlenmesine yol açabilir. Balıktaki bakterilerin ürettiği bir toksin olan histamin pişirme ısısı ile ortadan kaldırılamaz. Histamin zehirlenmesi mide bulantısından hırıltılı solunum ve yüz ile dil şişmelerine kadar uzanan belirtilere yol açabilir. Sıcak, tropik suların balıkları da ciguatera adı verilen bir başka zehirlenme türüne yol açabilir. Bu zehirlenmeye yol açan bakteriler de aynı şekilde pişirme sırasında ölmez.

Midye, istiridye, karides gibi kabuklu deniz ürünleri de yosunla beslendikleri için gıda zehirlenmesi riski içerir. Temiz sularda avlanmamış olan kabuklu deniz ürünleri, toksinli yosunları biriktirmiş olabilir.

Balık ve kabuklu deniz ürünleri kaynaklı zehirlenmelerden kaçınmak için alışveriş yaptığınız yerin güvenli ve temiz olduğundan emin olun. Bu ürünleri eve götürdüğünüzde pişirene dek buzdolabında muhafaza edin. Balığı iyice pişirin. Kabuklu deniz ürünlerini de kabukları açılana kadar pişirin; pişirme sürecinde kabuğu açılmayanları atın.

Pirinç

Binlerce yıldır çoğu kültürde en temel gıda maddelerinden biri olarak görülen pirinç de Bacillus cereus adlı zararlı bakteri nedeniyle gıda zehirlenmesi riski içeriyor. Bu bakterinin sporları kuru ortamlarda da yaşayabildikleri için pişmemiş pirinç tanelerine bulaşabilir. Dahası, pişirme sürecinde hayatta kalabilir ve nemli, sıcak ortamda çoğalabilir.

Pirinç zehirlenmesinden kaçınmak için pilavı sofrada servis ettikten sonra buzdolabına kaldırın. Böylece, Bacillus cereus bakterisinin ılık ve nemli ortamda çoğalmasının öne geçersiniz. Pilav oda sıcaklığında ne kadar uzun tutulursa, tüketmesi de o kadar riskli olacaktır. Aynı zamanda, ertesi gün dolaptan çıkardığınız pilavı iyice ısıtmadan servis etmeyin.

Kırmızı Et ve Şarküteri

Şarküteri ürünlerine, işlem görme sürecinde zararlı Listeria ve Staphylococcus bakterileri bulaşabilir. Şarküteri ürünlerini hijyen pratiklerine güvendiğiniz yerlerden almaya ve evde buzdolabında muhafaza etmeye özen gösterin. Kırmızı eti ise yeterli sıcaklığa ulaşana kadar pişirmeden tüketmemeye özen gösterin.

Pastörize Edilmemiş Süt Ürünleri

Bir sıvıyı veya gıdayı zararlı mikroorganizmaları öldürmek için ısıtma sürecine pastörizasyon denir. Süt ve peynir sütünü pastörize etmek, Brucella, Campylobacter, Cryptosporidium, E. coli, Listeria ve Salmonella gibi bakterilerin ortadan kaldırılmasını sağlayacaktır. Pastörize edilmemiş süt, pastörize edilmiş süte kıyasla en az 150 kat daha fazla zehirlenme riski içerir.

Sütten zehirlenme riskini azaltmak için pastörize edilmemiş ürünler almayın. Sütü 5 derecenin altındaki sıcaklıklarda muhafaza edin ve tüketmeden önce son kullanma tarihinin geçmemesine dikkat edin.

Yumurta

Yumurta en besleyici doğal gıdaların başında gelse de çiğ veya az pişmiş tüketildiğinde gıda zehirlenmesine yol açabilir. Bunun sebebi, yumurtaların hem kabuklarında hem de içlerinde Salmonella bakterisini barındırma riskidir. Son yıllarda yumurta üretimi teknolojisinin gelişmesi sayesinde Salmonella salgınlarının önüne geçilse de, yumurta tüketirken bazı noktalara dikkat etmek gerekir.

Zehirlenme riskini azaltmak için kabuğu çatlak veya kirli olan yumurtaları tüketmeyin. Çiğ veya az pişmiş yumurta kullanmanız önerilen yemek ve pasta tariflerinde pastörize yumurta kullanmaya çalışın.

Meyve

Başta kavun ve böğürtlen, yaban mersini, çilek gibi yumuşak meyveler olmak üzere, bir dizi meyve gıda zehirlenmesi riski yaratabilir. Kavuna Listeria bakterisi, yumuşak meyvelere de özellikle Hepatit A virüsü olmak üzere bir dizi zararlı virüs ve bakteri bulaşabilir.

Yumuşak meyvelerin zehirlenme riski taşımasının en sık görülen sebepleri, yetiştirme alanında temiz su kullanılmaması, toplayıcıların hijyene özen göstermemesi ve tedarik zinciri sırasında bozulmuş meyvelerin diğerlerine temas ederek çapraz zehirlenmeye yol açmasıdır.
Zehirlenme riskini azaltmak için meyveleri iyice yıkayın. Önceden hazırlanmış meyve salatalarını soğutucuda muhafaza edilmeyen yerlerde yememeye çalışın. Kabuğuna bakteri bulaşma riski nedeniyle kavunu kesmeden önce yıkayın.

Mikro Filizler

Son yıllarda özellikle salatalarda daha fazla kullanılmaya başlanan soya fasulyesi gibi filizler, sıcak, nemli ve bol besinli toprakta yetiştikleri için gıda zehirlenmesi açısından yüksek risk içerir. Bu gıdalara özellikle Salmonella, E. coli ve Listeria bakterileri bulaşabilir. Bu gıdaları çiğ tüketmemeye çalışın.

Meyve Suyu ve Su

Dışarıda bekletilmiş taze meyve suları da besin zehirlenmesine yol açabilir. Hazır meyve sularının son kullanma tarihine dikkat etmeyi unutmamanız gerekir. Ayrıca musluk suyu içmemeniz önerilir.

Gıda Zehirlenmesinin Belirtileri Nelerdir?

Gıda zehirlenmesinin belirtileri bozulmuş ve bayatlamış gıdanın tüketilmesinden saatler sonra başlayabileceği gibi, bazen günler sonra da ortaya çıkabilir. Belirtiler sorunun hangi gıdadan kaynaklandığına göre değişiklik de gösterebilir. Ancak zehirlenme vakalarının birçoğunda genellikle şu belirtilerden bir veya birden fazlası görülür:

  • Mide bulantısı
  • Kusma
  • İshal, kanlı ishal
  • Karın ağrısı ve mide krampları
  • Ateş

Gıda Zehirlenmesi Nedeniyle Ne Zaman Doktora Gitmek Gerekir?

Birçok gıda zehirlenmesi vakası bol su içmek ve istirahat ile ortadan kaybolur. Ancak şu durumlarda doktora gitmek gerekir:

  • Çok sık kusma ve sıvıyı vücutta tutamama halinde
  • Semptomların üç günden uzun sürmesi durumunda
  • Kanlı kusma ve kanlı ishal vakalarında
  • Üç günden uzun süren ishal halinde
  • Midede aşırı ağrı ve acı varsa
  • Ağızdan ölçülen ateşin 38 dereceden yüksek olması halinde
  • Aşırı susama ve ağız kuruluğu gibi dehidrasyon semptomları varsa
  • Bulanık görme, kas zayıflığı veya kollarda uyuşma gibi nörolojik semptomlar görülürse doktora gitmek gerekir.

Gıda Zehirlenmesi Riskini Azaltmanın Yolları

Hijyene Önem Verin: Yemek yapmadan önce ellerinizi sabun ve sıcak su ile yıkayın. Çiğ et, tavuk ve balığı elledikten sonra ellerinizi mutlaka yıkayın.

Çapraz Zehirlenmeyi Engelleyin: Et, tavuk ve sebzeleri aynı kesme tahtasında kesmeyin.

Yıkama Alışkanlıklarınıza Dikkat Edin: Çiğ et, tavuk ve balığı lavaboda yıkarken akan suyun başka mutfak aletlerine değmediğinden emin olun.

Son Kullanma Tarihlerini Önemseyin: Son kullanma tarihi geçmiş gıda maddelerini tüketmek sağlığa zararlıdır. Mutfakta kullandığınız her bir malzemenin tarihini kontrol edin. İşler ileri safhaya gelmeden yiyeceklerin görüntüsü ve kokusunu bozulmayabilir. Dolayısıyla, görüntüsü ve kokusu sorunsuz olsa bile, son kullanma tarihi geçmiş gıdaları atın.

Eti iyi pişirin: Kıyma, sosis ve kümes hayvanlarının etlerini iyi pişirdiğinizden, iç kısımların da piştiğinden emin olun.

Taze ürünleri yıkayın: Yeşillikleri, sebzeleri ve meyveleri paketli olsalar bile iyice yıkayın.

Gıdaları Güvenli Isıda Muhafaza Edin: 5-60 derece arasındaki sıcaklıklar bakteri gelişimi için idealdir. Yemekleri dışarıda bırakmayın; kullanmadığınız her şeyi buzdolabında tutun. Buzdolabınızın derece ayarlarını da düzenli olarak kontrol edin.

Bu yazıda yer alan bilgiler hiçbir koşulda teşhis, tedavi niteliği taşımamaktadır. Sağlık sorunlarınız için öncelikle doktorunuza danışınız.

, , , ,

Bu yazıyla ilgili henüz yorum yapılmamış.

Bir cevap yazın