Kafein Bağımlılığı

Kafein Bağımlılığı

Kafein bağımlılığı; sigara, alkol veya uyuşturucu bağımlılığı kadar yıkıcı etkileri bulunmamasına karşın nispeten bağımlılıktır ve kafeini bırakmak bazı yan etkilere neden olabilir. Kafein eksikliği sırasında ortaya çıkan etkilerin şiddeti kişiden kişiye göre değişir, hafif veya şiddetli olarak görülebilir. Kafein bağımlılarında, yeterli miktarda kafein alınamadığı durumlarda; baş ağrısı, uyuşukluk, konsantrasyon zorluğu gibi belirtiler ortaya çıkabilir.

Kafein Bağımlılık Yaratır mı?

Bu bağımlılıktan ne kast ettiğimize göre değişir. Bu nedenle bu soruya “bir bakıma evet” diye cevap verebiliriz. Kafein merkezi sinir sistemi için bir uyarıcıdır ve düzenli kafein tüketimi hafif fiziksel bağımlılık yaratır. Ancak kafein fiziksel, sosyal ve ekonomik anlamda sağlığınızı bağımlılık yapan uyuşturucular kadar tehdit etmez. (Kafelerde kahveye harcadığınız parayı düşününce aynı fikirde olamayabilirsiniz.)

Özellikle günde iki bardak yada daha fazla kahve içiyorsanız ve kafein tüketiminizi birdenbire keserseniz bir ya da birkaç gün bazı belirtiler görebilirsiniz. Kafein almayı bırakınca görülebilecek etkiler arasında:

  • Baş ağrısı
  • Yorgunluk
  • Huzursuzluk
  • Hassasiyet
  • Depresif hal
  • Konsantrasyon eksikliği

sayılabilir.

Hiç şüphesiz kafein alımını kesmeniz birkaç günü kötü geçirmenize sebep olabilir. Ancak uyuşturucu ve alkole bağımlı olanların bu zararlı maddeleri kesmesi sonucu görülebilecek etkilerin yanında bunlar oldukça hafif kalacaktır. Bu nedenle pek çok uzman kafein tüketimini ciddi bir bağımlılık olarak görmemektedir.

Kafein Bağımlılığı

Kafein bağımlılığı bir mit midir yoksa bir gerçek mi? Bunu bilmek o kadar da kolay değildir. Kafein ile ilgili bazı yanlış bilgilere sahip olabilirsiniz. İlk olarak, en yaygın kafein kaynakları nelerdir biliyor musunuz? Bu kaynaklardan iki tanesini saymak zor olmasa gerek: Kahve ve çay. Ancak kola fındığı ve kakao çekirdeklerinin de en yaygın kafein kaynaklarından olduğunu biliyor muydunuz? Yiyecekten yiyeceğe kafein oranı ne kadar değişir? Aslında yiyeceklerdeki kafein miktarları yiyeceğin çeşidine, porsiyon büyüklüğünü ve yiyeceklerin ve içeceklerin nasıl hazırlanmış olduğuna göre çokça değişmektedir.

Kafeinsiz kahvelerde bile kafein miktarı sıfır değildir. Reçetesiz satılan bazı ağrı kesicilerde, soğuk algınlığı ilaçlarında, diyet haplarında da kafein bulunmaktadır. Bu ürünler 16 ila 200 miligram arası kafein içermektedir. Aslında kafeinin kendisi de hafif bir ağrı kesicidir ve diğer ağrı kesicilerin etkinliğini arttıran bir özelliğe sahiptir.

Baş Ağrıları

Kafeini bırakmaya çalışanlarda en sık görülen belirti baş ağrısıdır. Son kafein alımından 12-24 saat sonra ortaya çıkabilir. Ağrılar belli belirsiz olarak başlar ve süre uzadıkça şiddetlenebilir. Kahveyi bırakanların %50’sinde baş ağrısı görülmüştür. Ağrıların şiddeti kişilere göre farklılık gösterebilir.

Uyuşukluk

Kafein yoksunluğunun diğer bir karakteristik belirtisi ise uyuşukluk halidir. Uyuşukluğa sürekli uyku hali eklenebilir. Belirtiler yine son kafein alımından 12-24 saat sonra görülmeye başlar ve şiddeti kişiden kişiye değişir.

Konsantrasyon Eksikliği

Kafein bağımlılığından kurtulma çalışan kişilerde sık görülen sorunlardan biri de odaklanma güçlüğüdür. İleri vakalarda, işe veya okula gidemeyecek kadar konsantrasyon eksikliği meydana gelebilir.

Kafein eksikliğine bağlı olarak görülen odaklanma güçlüğü sinirlilik, anksiyete ve depresyona kadar giden rahatsızlıklara neden olabilir. Spesifik testlerle ölçülebilen kognitif ve psikomotor performansında azalma görülebilir.

Grip Benzeri Semptomlar

Bazı insanlar kafeini bıraktığında mide bulantısı, kusma, kas ağrıları, kol ve bacaklarda halsizlik gibi yoksunluğa bağlı belirtiler yaşanabilir. Bu belirtilerin en yoğun olarak görüldüğü saatler son kafein alımından 20-48 saat sonradır. Belirtiler 3 günden 7 güne kadar devam edebilir.


Kafein uykusuzluğa sebep olur mu?

Vücudunuz kafeini hızlıca absorbe eder. Ancak kafein yine hızlıca vücuttan atılır. Büyük oranda karaciğerde işlem gören kafeinin görece kısa bir yarı ömrü vardır. Bu da ortalama 5 ila 7 saat içinde vücudun alınan kafeinin yarısından kurtulması demektir. 8 ila 10 saat arasında alınan kafeinin yüzde 75’i atılacaktır. Bu nedenle, pek çok insan için sabahları içilen bir ya da iki fincan kahvenin gece uykusunu etkilemesi söz konusu değildir.

Ancak günün ilerleyen saatlerinde içilen kahve uykuyu etkileyebilir. Eğer siz de pek çokları gibiyseniz, uyumadan en az altı saat önce içtiğiniz kahve uykunuzu kaçırmayacaktır. Ancak hassasiyetiniz, metabolizmanızın çalışma hızına ve düzenli olarak tükettiğiniz kahve miktarına göre değişebilir. Kafeine karşı hassasiyeti olanlar, kafein tüketimi nedeni ile sadece uykusuzluk değil aynı zamanda gerginlik ve mide-bağırsak bozuklukları da yaşayabilirler.

Kafein kemik erimesi, kalp rahatsızlıkları ve/veya kansere riskini arttırır mı?

Kararında tüketilen günlük kafein (300 miligram ya da 3 bardak kahve) sağlıklı yetişkinlerin pek çoğunda zararlı bir etkiye sebep olmamaktadır. Ancak bazı insanlar kafeinin etkilerine karşı daha zayıf olabilmektedirler. Yüksek kan basıncı olanlar ve yaşlılar bu guruba dahildir.

Kemik erimesi ve kafein tüketimi: Yüksek seviyelerdeki kafein tüketimi (günde 744 miligram ve üstü) idrarda atılan kalsiyum ve magnezyum miktarını arttırabilir. Ancak son zamanlarda yapılan çalışmalar, özellikle yeteri kadar kalsiyum alındığında bunun bir kemik kaybına sebep olmadığını göstermiştir. Bir bardak kahve ile kaybedebileceğiniz kalsiyumu, o kahveye ekleyeceğiniz yalnızca iki yemek kaşığı süt ile telafi edebilirsiniz. Ancak çalışmalar, kafein ile yaşlılarda görülen kalça kırıklarının bir ilgisinin olduğunu göstermiştir. Yaşlı bireyler kafeinin kalsiyum üzerindeki etkileri açısından daha hassas olabilirler. Eğer yaşlı bir bireyseniz, doktorunuza kafein alımınızı 300 miligram ya da daha az olarak sınırlandırmanızın gerekip gerekmediğini sorabilirsiniz.

Kalp damar rahatsızlıkları ve kafein tüketimi: Kafeine karşı hassasiyeti olanların kafein tüketmesi durumunda geçici olarak kalp atışlarının ve kan basınçlarının yükselmesi gözlemlenebilir. Ancak pek çok büyük çalışma yüksek kolesterol, düzensiz kalp atışları veya kalp-damar rahatsızlıkları ile kafein alımı arasında herhangi bir ilişki bulamamışlardır. Yine de eğer halihazırda yüksek kan basıncınız ya da kalp problemleriniz varsa kafein tüketiminizi doktorunuzun kontrolünde yapmanız doğru olacaktır. Zira kafein açısından hassas bir bünyeye sahip olabilirsiniz. Ayrıca yüksek kan basıncına bağlı felçlik ile kafein alımı arasındaki ilişki hakkında daha fazla çalışmalar yapılması gerekmektedir.

Kanser ve kafein tüketimi: 20 bin insanı kapsayan 13 adet çalışma, kanser ile kafein arasında bir ilişki bulamamıştır. Hatta kafein bazı kanser türlerine karşı koruyucu bir etkiye sahip bile olabilir.

Kafein Gebe Kalmak İsteyen Kadınlar İçin Zararlı mıdır?

Pek çok çalışma az miktar kafeinin (günde bir bardak kahve) sorunlu gebelik, düşük, doğum kusurları, erken doğum gibi sorunlarla bir ilgisinin olmadığını göstermiştir. Ancak yine de gebe olan ya da gebe kalmak isteyen kadınların günde 200 miligramdan az kafein almaları salık verilmektedir. Bunun sebebi yüksek miktarlardaki kafeinin düşük riskinin arttırdığını gösteren çalışmalardır.

Kafein Susuzluğa Yol Açar mı?

Kafein idrara çıkma isteğinizi arttıracaktır. Ancak kafeini aldığınız içeceklerdeki sıvı genelde idrarla kaybettiğiniz sıvıyı karşılar. Yani kafein hafif derecede bir idrar sökücü olsa da kafeinli içecekleri kararında tüketmek sizleri susuz bırakmayacaktır.

2004 itibari ile 6 ila 9 yaş arasındaki çocuklar günlük ortalama 22 miligram kafein almaktadırlar. Bu tavsiye edilen sınırlar içerisinde bir miktardır. Ancak kafein içeriği yüksek olan enerji içecekleri giderek popülerlik kazanmakta olduğundan bu sayı artış gösterebilir.

Bazı çocuklarda kafeine hassasiyetten dolayı geçici kaygı, asabiyet ve kafein sonrası gelen bitkinlik görülebilir. Dahası çocukların kafein aldıkları içecekler (sodalar, enerji içecekleri, tatlandırılmış çaylar) şeker içeriği yüksek içeceklerdir. Bu nedenle bu gibi içecekler çocuklarda obezite riskini arttırmaktadır.

Kafeinin kendisi çocuklar için zararlı olmasa da kafein içerikli içecekler çocukların sağlığı açısından çoğunlukla uygun değillerdir.

Kafein Sizleri Ayıltır mı?

Araştırmalar, kafeinin aslında insanları ayıltmadığını ancak insanların buna inandığını göstermektedir. Örneğin alkol sonrası kahve içen pek çok insan direksiyon başına geçmekte bir sakınca görmez. Oysa tepki hızları ve muhakeme kabiliyetleri alkol nedeniyle hala sakattır. Hatta hem alkol hem kafein almış üniversite öğrencilerinin trafik kazası yapma ihtimali daha fazladır.

Kafein Sağlıklı mıdır?

Kafeinin kanıtlanmış az sayıda faydası bulunmaktadır. Ancak kafeinin potansiyel faydaları da incelenmeye değerdir. Düzenli bir kahve içici sizlere kahvenin konsantre olmaya yardımcı olduğunu ve enerji verdiğini söyleyebilir. Kahve düşünceleri berraklaştırabilir, kişiye uyanıklık verebilir. Bu sübjektif bulguları bazı bilimsel araştırmalar desteklemektedir. Hatta Fransızların yaptığı bir araştırma kafein tüketen kadınların zihinsel yeteneklerinin daha yavaş kaybolduğunu göstermiştir.

Kafeinin diğer olası yararları arasında belli bazı baş ağrısı türlerinin giderilmesine yardımcı olması ve bazı astım hastalarına faydalı olması sayılabilir. Bu faydalar merak uyandırsa da hala doğruluklarının bilimsel olarak kanıtlanmaları gerekmektedir.

Sınırlı sayıdaki kanıtlanmış faydalar

  • Parkinson hastalığına
  • Karaciğer rahatsızlıklarına
  • Kolorektal kansere
  • Tip 2 diyabete
  • Bunamaya

Böylesine potansiyel yararlarına rağmen yüksek dozda kafeinin sağlık açısından kötü etkilerinin olabileceğini unutmayın. Kafeinin potansiyel faydaları ve zararları konusunda daha fazla çalışmanın yapılması gerekmektedir.

Kaynaklar

,

Bu yazıyla ilgili henüz yorum yapılmamış.

Bir cevap yazın