kan-verme

Kan Vermenin(Kan Bağışının) Önemi ve Faydaları

Kanın tek kaynağı insan. Bu hayati sıvının başka bir muadili yok. Bu yüzden kan bağışlamak, hayat kurtarmakla eş değer. Hiç tanımadığınız insanlara kan bağışlayarak derman olabilir, hatta kan bağışlayarak kendi sağlığınızı da koruyabilirsiniz.

Kan nedir? Kan bağışı neden hayatidir?

Kan kardiyovasküler sistemimizde dolaşan, plazma ve hücrelerden oluşan kırmızı renkli bir sıvıdır. Normal bir yetişkinde 5-6 litre kan bulunur. Bunun yaklaşık yüzde 50-60’ı plazma denilen sıvıdan, kalanı ise hücrelerden oluşur. Kan, alyuvarlar içindeki hemoglobin sayesinde akciğerler ve dokular arasında oksijen ve karbondioksit taşır. Ayrıca besinler ile hormonları gerekli dokulara iletir ve vücudumuzdaki toksik maddelerin atılmasına yardım eder. Vücudun asit-baz dengesini, ısı dengesini sağlar. Kandaki akyuvarlar da vücudu mikroplardan, kanser hücrelerinden ve yabancı maddelerden korur.

Kanın tek kaynağı insandır. İhtiyaç duyulduğunda kullanılabilecek bir muadili yoktur. Bu hayati sıvıyı elde etmenin tek yolu şimdilik kan bağışından geçer. Çünkü bilim insanları, uzun yıllardır kan yerine kullanılabilecek yapay bir madde elde etmek için çalışsalar da, henüz olumlu bir sonuç elde edememişlerdir.

Kan bağışı nedir ve nerelerden yapılır?

Kan bağışı, kan merkezleri tarafından çeşitli kan ürünleri elde etmek için, gönüllü ve kan bağışına uygun donörlerden kan alınmasıdır. Türkiye’de kan bağışı ile ilgilenen Sağlık Bakanlığı, Kızılay, SGK ve üniversite hastanelerine bağlı birçok kan merkezi ve kan istasyonu vardır. Ama Kızılay bu adreslerin arasında bir adım öndedir. Çünkü Türkiye’nin kan ihtiyacının yüzde 82’si Kızılay tarafından karşılanır. (Kızılay’ın kan bağışı noktalarına ulaşmak için tıklayınız: http://www.kanver.org/KanHizmetleri/KanBagisiNoktalari/)

Türkiye’de kan bağışında durum nasıldır?

kan-vermek.jpg

Her yıl yüzlerce insan hastalık ya da kaza sonrası kan bulunamadığı için hayatını kaybediyor. Oysa sürekli ve düzenli kan bağışı sayesinde bu can kayıpları yaşanmayabilir. Türkiye’deki yıllık kan bağışı oranı nüfusun yüzde 2’si kadardır. Üstelik bağışın yüzde 35’i askerlerden elde edilir. Bu yüzden sivil bağış oranı neredeyse yüzde 1 civarındadır. Hâlbuki gelişmiş ülkelerde bu oran ortalama yüzde 5, yani Türkiye’dekinin iki katından fazladır.

Kan bağışında oranın bu kadar düşük olmasının ana sebepleri toplumun duyarsızlığı ve konuyla ilgili önyargılardır. Hatta bu konudaki en yaygın önyargı, kan vermenin kansızlığa neden olacağı inanışıdır. Aslında insan vücudunda yaklaşık 6000 ml kan olduğunu ve alınan 1 ünite kanın ortalama 450 ml olduğunu düşünürsek, böyle bir riskin olmadığı aşikârdır.

Kızılay, kan bağışıyla ilgili önyargıları yıkmak ve bağışları arttırmak için pek çok kampanya yürütür. Düzenli kan bağışlayanları madalya ve plaket ile ödüllendirerek bağışları teşvik etmeye çalışır. Örneğin düzenli kan vererek 10 bağışta bronz, 25 bağışta gümüş, 35 bağışta altın madalya, 40 bağışta ise plaket kazanabilirsiniz.

Kan bağışının faydaları nelerdir?

Vücudunuz bedeninizin hayati sıvısı olan kanı eksildikçe üretir. Eğer vücutta bir kan eksikliği olursa vücut uyarılır ve yerini doldurmak için yeni kan üretimine başlar. Yani kan verince kan hücreleriniz yenilenir. Bu sayede spor yapmış gibi zinde olur, gençleşirsiniz.

Kan bağışı kalp krizi ihtimalini yüzde 90 azaltır. Kan verdikten sonra kandaki yüksek yağ oranı düşer. Bu durum baş ağrısı, stres, yüksek tansiyon ve yorgunluk gibi rahatsızlıkların giderilmesine katkı sağlar. Kan vermek kemik iliğinin yağlanmasını da önler.

Kan bağışının karaciğer, akciğer, kalın bağırsak gibi bazı kanser türlerine yakalanma ihtimalini azalttığı yönünde çalışmalar vardır. Yine bazı araştırmalar, kan vermenin kolesterol ve şeker düzeylerini dengede tuttuğunu gösterir.

Kan vermek ufak çaplı bir check-up gibi de düşünülebilir. Çünkü her kan verdiğinizde kan sayımı ve kan yoluyla bulaşan hastalıklarla ilgili tarama yapılır. Bu sayede AIDS, Hepatit B, Hepatit C, sifiliz (frengi) taramasından da geçmiş olursunuz. Aynı zamanda kan grubunuzu da ücretsiz öğrenirsiniz. Kan bağışında bulunanlara verilen kan sigorta kartı sayesinde, siz ve soyadınızı taşıyan yakınlarınız acil kan ihtiyacı durumunda tüm Kızılay Kan Merkezleri’nde önceliklidir.

Kan vermenin belki de en büyük faydası psikolojiktir. Kan vererek hiç tanımadığınız birilerine yardım etmek onurlu bir davranıştır. Ayrıca bağışınız sayesinde birinin veya birilerinin hayatını kurtarma düşüncesi paha biçilemezdir.

Kimler kan bağışlayabilir?

50 kilonun üzerinde, 18 – 65 yaş aralığında, hemoglobin ölçümü normal olan sağlıklı kişiler yılda birden fazla bağışta bulunabilir. Erkekler 90 günde bir yani yılda dört defa, kadınlar ise 120 günde bir yani üç defa kan bağışlayabilir. Son 12 saate alkol alınmaması gerekir.

kan-bagisi-karikatur

Kimler kan bağışlayamaz?

Vücut sıcaklığı 37.5’ten yüksek olanlar, kalp krizi rahatsızlığı geçirenler, damar yolu ile uyuşturucu bağımlısı olanlar, kanı etkileyecek ilaç kullananlar, nabzı çok düşük ve çok yüksek olanlar, son üç yılda sıtma olanlar, kanda pıhtılaşma sorunu bulunanlar kan veremez. Aşırı alkol tüketenler, doku ve organ nakli yaptıranlar, bulaşıcı sarılığı olanlarla yakın temasta olanlar da kan bağışlamamalıdır. Ayrıca soğuk algınlığı sırasında da kan vermek için birkaç gün beklemek lazımdır. Yine kan bağışlamak için son bağışın üzerinden en az iki ay geçmiş olmalıdır.

Kan bağışı nasıl yapılır?

Kan verme işlemi, kapıdan girdiğiniz andan itibaren yaklaşık 30 dakikanızı alacaktır. Kan merkezlerine başvurduğunuzda öncelikle sizin ve kanınızı alacak kişinin sağlığını korumaya yönelik sorulardan oluşan, evet-hayır şeklinde cevaplayacağınız bir form doldurmalısınız. Bu form donör değerlendirme formudur. Mahremiyet açısından yanıtlarınız gizli tutulur. Bu esnada aklınıza takılanları görevli doktor ve hemşirelere sorabilirsiniz.

kan-verme-formu

Formdaki sorular doğrultusunda, geçmişte geçirdiğiniz hastalıklar, operasyonlar ve kullandığınız ilaçlar hakkında doktora bilgi vermeniz gerekir. Daha sonra kayıt aşamasına geçilir. Resimli ve resmi bir kimlik ile kimlik bilgileriniz ve adresiniz kayıt altına alınır. Formunuz değerlendirildikten sonra boyunuz, kilonuz, tansiyonunuz ve kan hemoglobin düzeyiniz ölçülür. Gerekli görülen diğer muayenelerin ardından bir sorun yoksa yapılacak testler için tüpe kan alınır.

Alınan kan örneğinde kan sayımı ve diğer bazı testler yapılır. Test sonuçlarında kan alınmasına engel bir sonuç çıkarsa konuyla ilgili donör adayına yazılı bir bilgilendirme yapılır. Testlerde kan alımına engel bir durum çıkmazsa ve sağlık durumunuz müsaitse, kan vermek için özel tasarlanmış yataklara geçebilirsiniz. Burada kan alma konusunda özel eğitimli hemşireler, kolunuzdaki dirsek çukurunu antiseptik solüsyonlarla temizler, steril ve tek kullanımlık iğneler ile damara girerler. Bu açıdan kan verirken herhangi bir hastalık kapma riskiniz yoktur.

Kan alınırken sadece iğne dokuya girerken acı hissedersiniz, sonrasında ağrı olmaz. Kan torbası dolmaya başladıktan itibaren yaklaşık 4-8 dakikada bir ünite kan alınır. İşlem bitince iğne damardan çıkarılır ve ardından kanamayı durdurmak için kolunuza nasıl baskı yapacağınız gösterilir. Kan verdikten sonra 10-15 dakika boyunca gözlem altında tutulursunuz. Bu arada bağışçılara yiyecek ve içecek ikramı yapılır.

Kan bağışından sonra nelere dikkat etmelidir?

Kan vermek gündelik hayatınızda önemli bir değişikliğe yol açmaz. Yine de kan verdikten sonra bazı konulara dikkat etmeniz gerekir. Örneğin kan verme işlemi biter bitmez hemen ayağa kalkmak yerine yaklaşık 10 dakika dinlenmeniz gerekir. Sigara içiyorsanız baş dönmesi, bulantı gibi şikâyetler yaşamamak için en az 30 dakika beklemelisiniz. Ayrıca kanamaya neden olmaması için, kan verdiğiniz kolunuzla ilk birkaç saat ağır şeyler taşımamalısınız.

Kan verdikten sonra ilk dört saat, su ve meyve suyu gibi sıvı şeyler tüketmeye özen göstermelisiniz. Yine sıvı kaybını arttıracağı için bir sonraki öğünden evvel alkollü içecek tüketmemelisiniz. Ayrıca sauna, spor gibi bedeni yoracak aktivitelerden kaçınmalısınız.

Kan bağışı konusunda bazı özel meslek gruplarının daha dikkatli olması gerekir. Pilotların, ticari araç şoförlerinin, tehlikeli makine operatörlerinin ve yüksek yerlerde çalışmak zorunda olanların kan verdikten sonra 24 saat işlerine ara vermeleri önerilir.

Bağışlanan kanlar nasıl kullanılır?

kan-verme-test

Toplanan kanlar öncelikle bazı testlerden geçer, kan gruplamaları yapılır ve kullanım amaçlarına göre alyuvar, akyuvar ve trombosit süspansiyonu olmak üzere ürünlerine ayrılır. Kanın sıvı kısmı (plazma) da atılmaz ve çeşitli hastalıklarda kullanılması için plazma solüsyonları hazırlanır. Kullanıma hazır kan ürünleri uygun koşullarda saklanır, hastanelerin talebine göre aynı sıcaklık şartlarında nakledilir ve çeşitli formlarda tüketilir.

Bağışladığınız kanlar ihtiyaç sahiplerine ulaştığında, kanların üzerindeki barkotlar sayesinde, cep telefonlarınıza verdiğiniz kanın bir ihtiyaç sahibi tarafından kullanıldığını bildiren bir teşekkür SMS’i gönderilir.

Kaynak:

  • Kanver.org
  • Kizilay.org.tr

Bu yazıyla ilgili henüz yorum yapılmamış.

Bir cevap yazın