kanola-yagi

Kanola Yağı Nedir, Faydaları ve Zararları Nelerdir?

Kanola Nedir?

Latince adı Brassica napus olan kanola bitkisi, insan ve hayvan sağlığı için zararlı olan erüsik asit ve glujosinolat içerikli, 1979’da ekimi durdurulan bitkinin ıslah edilmiş halidir. Bu bitkinin yağı, bitkisine göre zararsızdır. Bu sebeple, hem insanlar hem de çiftlik hayvanları için bir gıda niteliğindedir. Kanola, turpgiller ailesine mensuptur ve çiçekleri sarı renklidir.

Kanola bitkisi, Türkiye’ye Balkanlardan gelmiştir. Bu bölgeden gelen göçmenler sayesinde topraklarımıza girdiği bilinir. 1960 yıllarda kolza olarak getirilip Trakya’da ekilen kanola, rapiska ve rapitsa adlarıyla da tanınmaktadır.

Kanola Yağı Nedir, Nasıl Elde Edilir?

Öncede kolza ismiyle anılan türler, yüzde 45 ile yüzde 50 arasındaki erüsik asit içeriği sebebiyle ıslah çalışmasına sokulmuş ve bu oran yüzde 0’a indirilmiştir. Bu sayede, kolza bitkisel yağ ihtiyacını karşılar hale gelmiştir. Türkiye’de bu dönemde yaşanan bitkisel yağ açığı sebebiyle kanola tarımına ağırlık verilmiştir.

Kanola, hem kışın hem de yazın olmak üzere iki fizyolojik döneme sahiptir. Bir kanola tanesinde yaklaşık yüzde 38 ile yüzde 50 arasında yağ bulunur. Protein oranı ise yüzde 16 ile yüzde 24 arasındadır. Kanola yağı, bitkisel kaynaklı tohumlu yağlar içinde, ayçiçeği, soya, pamuk ve yer fıstığı içinde üretim bakımından üçüncü sırada bulunur.

Kanola yağının tüm dünya genelindeki senelik üretimi yaklaşık 22 milyon tondur. Kanola yağını en çok üreten ülkeler Çin, Hindistan, Kanada, Polonya, Fransa, Pakistan, Almanya ve İngiltere’dir.

Kanola yağı, soya fasulyesi yağına benzer şekilde, gıda alanı dışında da kullanılan bir yağdır. Mum, ruj, sanayi yağları, sabun, sentetik lastik, gazete mürekkebi, böcek öldürücü, kayganlaştırıcı, vernik, ve bioyakıt gibi ürünlerin yapımında kullanılır. Bu ürünlerin üretiminde, yenilenemeyen petrol bazlı yağların yerine tercih edilir. Benzer şekilde, keten tohumu yağı, ceviz yağı, zeytinyağı ve hindistancevizi yağlarının da endüstriyel kullaınımı söz konusudur.

Özellikle, Almanya başta olmak üzere birçok Avrupa Birliği ülkesindeki kanola ekimi, biyolojik dizel elde etmek için yapılıp çıkan yağ, dizel araçlarda kullanılır. Yeni model arabalarda sorun yaşanmadan kullanılan bu yağ, eski modellerde yağın agresifliği sebebiyle hortum ve contalarda değişiklik yapıldıktan sonra modifize edilerek kullanılmaktadır.

Kanola yağı, nötr özellikte olduğundan gıda sanayinde kızartmalarda, yüksek ısı gerektiren fırınlamalarda ve konserve yiyeceklerde daha çok tercih edilir.

Kanola yağının içeriğinin yüzde 60’ının damar sağlığına faydalı olduğu bilinir. Doymamış yağ asitleri teşkil eden kanola yağı, 200 derece sıcaklığa dek dayanıklılık gösterir. Aslında, ilk hasat sızma zeytinyağlarında tekli doymamış yağ asidi daha fazladır. Fakat bu yağ, 120 derece sıcaklıktan sonra dayanıksızlaştığı için, yemek pişirirken kanola yağı kadar ideal değildir.

Kanolanın adının kanola (canola) olmasının sebebi, Canada sözcüğünün “Can” kısmının, yağ anlamına gelen “ola” sözcüğüyle birleştirilmesidir.

Kanola Yağının Faydaları Nelerdir?

  • A, D, K ve E vitaminlerini içerir. E vitamini, antioksidan ve anti kanserojendir. A vitaminini koruyarak etkinliğini artırma özelliğine sahiptir. Ayrıca, hücreleri korumaya yardım eder. LDL kolesterolünün de oksidasyon yapmasını önler. Bu sayede kalp damar sağlığını korur. Ayrıca, kırmızı kan hücrelerin E vitamini sayesinde serbest radikallerin yıkıcı etkilerinden korunur.
  • Bol Omega 3 yağ asidi içerir.
  • En iyi Omega 3-6 dengesine sahip yağdır.
  • Doymamış yağ asidi boldur.
  • Çok düşük oranda doymuş yağ asidi içerir. (Bu oran zeytinyağında yüzde 15, ay çiçek yağında yüzde 12, kanola yağında ise yalnızca yüzde 7’dir)
  • Tekli doymamış yağ oranı da düşüktür. (Bu oran zeytinyağında yüzde 73, kanola yağında ise yüzde 63’tür). Tekli doymamış yağlar, kanın içinde bulunan kötü kolesterolü (LDL) engeller ve sağlıklı bir yaşam sürülmesine katkı sağlar.
  • Damar sağlığını destekler.
  • Kemiklere iyi gelir. Raşitizm ve osteoropoz hastalıklarını önlemede yardımı söz konusudur.
  • Fitostrerol, isoflavanoid ve tokoferol içerir. Bu bileşikler, antimutojenik etkiye sahiptir.
  • Sağlığa yararlı bitkisel steroller içerir.
  • Kanola yağının sindirimi, uzun zincire sahip Omega 3 yağ asitlerinin plazma ve trombosit fosfolipidlerindeki seviyesini artırır.
  • Sağlığı koruyucu ve geliştiricidir.
  • Birincil sağlık basamağına olumlu etki eder, bu yüzden fonksiyonel besinlerden biri olarak kabul edilir.
  • Yemek pişirirken yüksek ısılara dayanıklılık gösterir. Bu anlamda ay çiçek yağı ve zeytinyağından üstündür. Dumanlanma noktası orta yüksekliktedir. Bu da, onu sote yapımı ve yüksek dereceli yemekleri pişirmede ideal bir yağ yapar.
  • Amerika’nın Gıda ve İlaç İdaresi’nin (US Food and Drug Administration – FDA) 2006’a yaptığı bir açıklamaya göre, günde 19 gram (1,5 yemek kaşığı) kanola yağı tüketmek, kalp krizi riskini azaltır. Fakat bu etkinin aktif olması için, kişinin tükettiği doymuş yağ oranını da azaltması gerekir.
  • Kokusuz ve tatsızdır. Rengi oldukça açıktır.
  • Diğer yağlara göre daha ekonomiktir.
  • Raf ömrü uzundur. Uygun saklama koşullarında, Güneş görmeyen bir yerde 1 yıla kadar bozulmadan dayanabilir.
  • Tarımı kolaydır. Ay çiçeği ile zeytinyağının üretimine göre daha zahmetsiz aşamaları olan bir üretimi söz konusudur. Zeytin ağaçları hızlıca büyüyüp gelişmez ve her iklime uyum sağlamaz. Ay çiçeği de her şartta büyümez. Yağışların şiddetli olmasından, kuvvetli rüzgarlardan ve doludan etkilenip zarar görür. Buna karşın, kanola bitkisinin tarımı kolaydır. Çünkü bu bitki hemen hemen her şarta uyum sağlama özelliğine sahiptir. Ayrıca hızlıca ve kolayca ürün verir. Soğuklardan ve dondan da etkilenmez. Bu anlamda, üreticilerin menfaatlerini korur.

1 tatlı kaşığı (14 gram) kanola yağındaki besin değerleri şöyledir:

  • Kalori: 120 kcal
  • Doymuş yağ: 1 gr
  • Trans yağ: 0 gr
  • Çoklu doymamış yağ: 4 gr
  • Tekli doymamış yağ asidi: 8 gr
  • Vitamin E: 2 mg

Kanola Yağının Zararları Nelerdir?

Bu yağla ilgili araştırmalar sürmektedir. Ancak, şu bilgi nettir ki; kanola yağı, tüm iyi özelliklerine karşın genetiğiyle oynanmış bir yağdır. Genetiğiyle oynanmamış hali olan kolza, insan ve hayvan sağlığına çeşitli tehditler içeren bir bitkidir. Kolzayı bu sebeple hayvanlar bile yemez.

1986 ile 1991 seneleri arasında baş gösteren, sığır, koyun ve benzeri büyükbaş hayvanları etkileyen deli dana hastalığına kolzanın, yani kanolanın genetiği değiştirilmeden önceki halinin sebep olduğu iddia edilir. Bir başka iddia ise, kanola yağının direkt olarak bu hastalığa sebep olmadığı, ancak kanola ile beslenen hayvanların başka hastalıklara karşı hassasiyet geliştirdiği, bu sebeple deli dana hastalığına yakalandığı yönündedir.

Bu sebepler nedeniyle, kanola yağının nasıl üretilmiş olduğuna çok dikkat etmek gerekir. Kimi ülkeler bu yağın kullanımını yasaklamıştır. Bunların haricinde nasıl zararları vardır derseniz, gelin birlikte bakalım:

  • Kalpte hasara sebep olma ihtimali taşır.
  • Hem insanlarda hem de hayvanlarda kansızlık, kabızlık, hassasiyet, körlük gibi rahatsızlık ve hastalıklara yol açabilir.
  • Fareler üzerindeki deneylerde, kalp, böbrek ve böbrek üstü bezlerde kötü etkilere yol açtığı belirlenmiştir.
  • Bağışıklık sistemini zayıflatır.
  • Akciğer kanserine, sinir sistemine, dolaşım sistemine ve kan dolaşımına zararları olduğu tespit edilmiştir.
  • Henüz kanıtlanmamış olsa da, kanola yağının, alerjiye, titremeye, koordinasyon bozukluğuna, idrara çıkmada zorluğa, görüş bozukluğuna, hafıza problemlerine, konuşma sorunlarına, uyuşukluğa ve hatta kalpte aritmiye dahi sebep olduğu söylenir. Fakat, yinelemek gerekir ki bu etkilerin hiçbiri kanıtlanmış değildir ve tıp dergilerinde de yayınlanmamıştır.
  • Kolza bitkisinin tohumunda protein kısmında ve yağ bölümünde az da olsa hemagglutinin isimli maddeye rastlanır. Bu madde, kanı pıhtılaştırır ve büyümeyi de baskılar.
  • Ekonomik olması nedeniyle işlenmiş gıdalarda ve margarinlerde tercih edilir. Bu ürünler genellikle sağlığa zararlı ürünlerdir. Margarin satın alırken içeriğine bakıp kanola yağı olmayanları tercih etmek daha sağlıklı bir seçenek olacaktır.
  • Canan Karatay kanolo yağı kullanımını oldukça tehlikeli bulduğunu belirtmiş, yüksek GDO içerdiğini ve repsit denilen hardal gazından yapıldığını belirtmiştir. Karatay’a göre zeytinyağı ve fındık yağı tercih edebileceğimiz ilk bitkisel yağlardır.

ÖNEMLİ:

Tüm bu negatif özelliklere rağmen, tüm kanola yağlarının GDO’lu olmadığını söyleyebiliriz. Tarımı yapılan iki tip kanola bitkisi vardır. Bunlardan biri yonca ve kolza çaprazlanması sonucu elde edilen kanola bitkisidir. İkincisi ise GDO’lu kanoladır. Bizim ülkemizde, yonca ve kolza çaprazlanmasıyla elde edilen kanola bitkisinin ekimi daha çok yaygındır. Fakat, her sene, çaprazlanmış hibrid tohumlar alınıp yeniden ekilmeleri gerekmektedir. Aksi takdirde, ikinci ekim itibariyle tohumun içindeki kolza geni baskın duruma gelir. Bu da, bitkideki erüsik asit değerini artmasına neden olur. Devletin, yonca ve kolza bitkisini çaprazlayıp buradan elde ettiği çapraz tohumları çiftçiye vermesi iyi bir yol olabilir. Bu yol, kanola yağının daha güvenilir olmasını sağlayabilir. Zira, çiftçiler bu etkiden habersiz şekilde bir önceki mahsulden aldıkları tohumu ekerlerse, elde ettikleri kanola zararlı bir kanola olacaktır. Tabii ki, bu kanoladan elde edilen kanola yağı da zararlı olacaktır.

Satın aldığınız gıdadaki trans yağ oranını nasıl belirlersiniz?

  • Etikette yazan toplam yağ / total fat miktarına bakın.
  • Etikette yazan doymuş yağ / saturated fat, çoklu doymamış yağ / polyunsaturated fat ve tekli doymuş yağ / monosaturated fat miktarlarına bakın. (Bu miktarlar, etikette toplam yağ / total fat kısmının altında bulunur.)
  • Bu üç miktarı birbiriyle toplayın. Eğer bu miktarlardan yalnızca ikisi varsa, sadece bu ikisini toplayın. Eğer bu miktarlardan yalnızca biri varsa, yalnızca bu miktarı alın. (Yazılmayanlar, o üründe bulunmayan yağlardır.)
  • Bu üç miktarın toplamını toplam yağdan (total fat) çıkarın. Çıkan sonuç, üründeki trans yağ asidinin miktarını belirler.
UYARI: Bu makaledeki bilgiler yalnızca eğitici nitelik taşır. Hastaların alternatif tedavi yöntemlerinden haberdar olması için yazılmıştır. Onikibilgi.com olarak, makalede verilen bilgilerin kesinliği ile ilgili bir iddiada bulunmadığımızı ve rahatsızlığınızla ilgili atacağınız adımlarda sorumluluk kabul etmediğimizi bilginize sunarız. Rahatsızlığınıza bu makale ile teşhis koymamanızı önerir, size en uygun tedavi yöntemi için muhakkak doktorunuza başvurmanızı önemle hatırlatırız.

,

Bu yazıyla ilgili henüz yorum yapılmamış.

Bir cevap yazın