Sigaranın Cilde Zararları

Sigaranın Cilde Zararları

Eğer henüz sigaraya başlamadıysanız ve başlayıp sizi daha olgun veya çekici göstereceğini düşünüyorsanız yeniden düşünmenizi tavsiye ederim. Uzun zamandır sigara içiyorsanız zaten sigaranın günlük yaşamanızı ve sağlığınızı nasıl olumsuz etkilediğinin farkındasınızdır. Sigaranın cilde zararları dışında aşağı yukarı diğer tüm organlara ve özellikle akciğerlere büyük zararları vardır. Cilde zararlarını tek bir cümle ile özetlemek gerekirse “sigara cildinizi çok daha erken yaşlandırır“.

10 yıldan fazla süredir sigara içenler “sigara tiryakisi yüzü” olarak tanımlanan, sigaranın cilde zararları nedeniyle cildin daha çok kırıştığı, kuruduğu ve lekelerin oluştuğu bir yüze sahip olurlar. Tiryakilerin yüzü daha sarı ve grimsi bir renk alır. Göz ve ağız kenarındaki kırışıklıklar çok sık ve belirgindir. Cilt kuru ve pul pul olabilir. Dudaklar sık kurur ve çatlar.

Akciğer kanseri, amfizem, kalp hastalığı gibi sigaranın bilinen zararları bir yana sigara saç, diş ve cilt gibi dış görünüm üzerinde de kötü etkisini gösterir. Cilde elastikiyetini veren kolajen üretimi sigara nedeniyle baskılanır ve cilt kırışmaya, esnekliğini kaybederek sarkmaya başlar.

Düzenli sigara tüketimi kandaki oksijeni azalttığı için organlar gibi cilt hücreleri de ihtiyaç duyduğu oksijeni tam olarak alamaz. C ve A vitaminlerinin vücut tarafından emilimini azalttığı için sigara kullananların normalden daha yüksek dozlarda C ve A vitamini alması gerekir. Bazı kişilerde sigaranın ciltte yarattığı etkiler kansızlık belirtileri ile benzeşebilir. Deri incelmeye başlar ve skuamöz hücreli karsinom gibi cilt kanseri türlerine daha yatkın hale gelir.

Amerika Birleşik Devletleri’nde kişi eğer sigara kullanıyorsa, plastik cerrahi operasyonlar bazı doktorlar tarafından uygulanmamaktadır. Çünkü sigara, operasyon sonrası cildin iyileşme sürecinde ihtiyaç duyduğu oksijeni alamamasına yol açmakta ve yara izleri daha belirgin olarak kalmaktadır. Aynı durum tüm diğer cerrahi müdahaleler için geçerlidir. Sigara içen bir kişinin iyileşme süresi içmeyene göre 2 kat daha uzun sürebilir.

Sigaraya başlamayı düşünüyorsanız sadece kendinize değil çevrenizdekilere de vereceği zararları tekrar düşünün. Eğer sigara içiyorsanız bundan sonraki ilk sigaranızı yakmadan önce hayatınızdaki yerini ve vücudunuzda yarattığı zararları tekrar gözden geçirin.

Sigarada bulunan ve bağımlılık etkisi yaratan nikotin, karbonmonoksitli duman ve katran/zift ile de birleşerek derinin hava almasını engeller. Bu da, derinin cansız, sarımsı ve soluk bir görünüme ulaşmasına neden olur. Besin emilimi neredeyse sıfıra iner ve cildin içindeki su değeri azalır. Hava alamayan cilt, terleme ve sıvı atımını da daha güç yapacaktır. Bu durum, kurumaya ve cansız bir görünüme sebep olur.

Sigara aynı zamanda, yüzümüzde ve vücudumuzdaki derinin kan ihtiyacını karşılayan kılcal damarların daralmasına sebep olur. Yeterince kan bulamayan deri, hem solar hem de insanı bitkinleştirir. Kan akışında sorun yaşandığında ve damar daralması oluştuğunda, vücutta açılan yaralar ve çizikler de normalden daha geç vakitte iyileşir. Bu, cilt hücrelerinin aldığı besini ve oksijeni de keser. Dolayısıyla, hücreler yavaş yavaş ölmeye başlar. Özellikle 40 yaşından sonra içilen sigara, ciltte daha yıkıcı etkilere sebep olur. Çünkü, 40 yaş sonrasında, ölen hücrelerin eskisi kadar sık yenilenmediği görülür. Ölü hücreler, cildi iyice sağlıksızlaştırır.

Derinin gözenekleri, kandan oksijen alamadığından genişler ve oksijen ihtiyacını dışarıdan almaya çalışır. Bu durum, güneşten gelen zararlı UV ışınlarının cilde daha çok zarar vermesine sebebiyet verir. Zamanla deri incelir ve sarkar. Özellikle, yanak kasları gevşediğinden yanak sarkması oluşur. Ayrıca, sigara içtikçe, cildin genç ve parlak görünmesini sağlayan kolajen giderek azalır. Bu da cilt üzerinde olumsuz etkilere sebep olur.

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki kimi plastik cerrahlar, sigara kullanan kişilere operasyon yapmazlar. Çünkü, sigara plastik cerrahi operasyonunun sonrasında, cildin iyileşmek için ihtiyaç duyduğu oksijeni alamamasına sebep olur. Bu nedenle, yara izleri de belirgin olarak kalır veya çok geç iyileşir. Aslında bu durum, yalnızca plastik cerrahi operasyonları için değil, hemen hemen bütün cerrahi müdahaleler için geçerlidir. Sigara içenlerin iyileşme süreci, içmeyenlere oranla 2 kat uzundur.

Sigaradaki nikotin, zamanla vücutta derinin altında birikmeye başlar. Normal şartlarda, derinin altında bir yağ tabakası vardır. Ancak sigara içildiğinde, bu yağ tabakası zamanla erir ve incelir. Bu da, kırışıklıkların daha çok belirginleşmesi demektir. Derinin altında birikmiş olan nikotin, ciltte lekeler de oluşturarak kötü bir görüntüyü beraberinde getirir. Aynı zamanda, deri inceldiği için derinin üzerindeki çatlak ve yarıklar da belirginleşir. Kırışıklıkların bir sebebi de, sigara içilirken, dudak ve çevresindeki kasların sıkça kullanılmasıdır. Zaten stres, fiziksel koşullar ve daha pek çok etkenden etkilenerek oluşan bu kırışıklıklar, kas kasılmalarıyla iyice artarak zaten solgun ve bitkin görünen cildi iyice bitap gösterir. Zira yapılan araştırmalar, sigara içenlerin, sigara içmeyenlere oranla, yaşları aynı olsa dahi daha yaşlı göründüğünü gösteriyor.

Uzun vadeli sigara bağımlılığı olanlar hemen fark edilirler. Yaşlarına göre daha büyük görünen bu kimseler, dudaklarına dik gelen kırışıklıklar, yüzde oluşmuş lekeler, mor veya koyu renge çalan dudaklar ve gri sarı arası tenleriyle dikkat çekerler. Erkeklerde, bıyık ve sakalda sararmalar başlar. Bunun nedeni, vücutta biriken katrandır. Dudaklar ve yüzle birlikte, parmaklar ve tırnaklar da sararır. Bu etkiler, sigara bırakıldığında dahi çok zor önlenir.

Ciltteki etkilerle birlikte ses kalınlaşır, nefes alıp verme zorlaşır ve konuşma esnasında hırıltılar duyulur. Sigara cilt ve dudaklarla birlikte diş etlerini ve dişleri de sarartır. Bu görüntüye, koyu renkte bir ağız içi eşlik eder.

Sigara, kanda oksijen taşıyan hemoglobinin yüzde 10’luk kısmını geri döndürülemez biçimde işlevsiz hale getirir. Bu, sigara içen kişinin içmeyene göre daha az yorulmasına sebep olur. Çünkü, efor sarf ederken, kişi hemoglobinin daha azını kullanabilecektir. Dolayısıyla, alınması gereken oksijen, damarların daralması ve kandaki oksijen oranının azalması nedeniyle kısıtlanır. Bu da cildin erken yaşlanmasına sebep olur.

Sigara ciltte kırmızılık ve pullanmalara da sebep olur. Aynı zamanda, sivilce ve akne oluşumunu tetikler.

Sigaranın verdiği zararları telafi edebilmek için, vücut her bir sigara için yaklaşık 35 miligram C vitamini tüketir. Bu vitamin eğer vücutta yeteri kadar yoksa, o zaman C vitamini eksikliği baş gösterir. C vitamini, cildin genç kalmasını sağlayan önemli bir vitamindir.

Sigara, vücuttaki A vitamini emilimini azaltır. Vücut, zararlı maddelere ve kimyasallara karşı vücudu koruyan A vitamininden mahrum kalırsa, cilt yapısında toksin bulunan zehirli maddelere karşı korumasız duruma gelecektir.

Kimi insanlarda, sigaranın cilde verdiği etkiler kansızlık belirtilerine benzer. Deri incelir ve skuamöz hücreli karsinom gibi cilt kanser türleri baş gösterebilir.

Sigara ayrıca, saçların kırılmasına, daha çok dökülmesine ve cılız bir görünüme mahkum olmasına sebebiyet verir.

Sigara içenler veya sigarayı başlamayı düşünenler, hem kendilerine hem de çevresindeki sevdiklerine verecekleri zararı tekrar gözden geçirmelidir. Her yeni gün sigarayı bırakmak için yepyeni bir şanstır. Sigarayı bırakmak isteyenler, hekimlere danışarak kendilerine en uygun bırakma yöntemini belirleyebilir.

Kişinin kendisine bir daha asla içmeyeceğine dair verdiği uzun vadeli sözler yerine, “Bugün sigara içmeyeceğim” şeklinde, yalnızca içinde bulunulan günü ilgilendiren kısa vadeli sözler vermesinin, sigarayı bırakmak konusunda daha etkili olduğu savunulur.

Bugün sigarayı bırakan bir kişinin vücudunda başlayacak değişimler sırasıyla şöyledir:

  • 20 dakika sonra: Tansiyon ve nabız normal seyrine düşer.
  • 8 saat sonra: Kandaki oksijen seviyesi normal seyrine çıkar.
  • 24 saat sonra: Kalp enfarktüsü tehlikesi azalır.
  • 48 saat sonra: Sinir uçları yenilenmeye başlar.
  • 2 hafta ile 3 ay arası: Kan dolaşımı dengelenir, akciğer yüzde 30 oranında iyileşir ve daha iyi çalışır.
  • 1 ay ile 9 ay arası: Öksürükle birlikte ve yorgunluk hissi azalır. Akciğer temizlenmeye başlar.
  • 1 yıl sonra: Koroner kalp rahatsızlığının oluşturduğu risk, yüzde 30 oranında azalır.
  • 5 yıl sonra: Akciğer kanseri ve kalp enfarktüsü riskleri yüzde oranında 30 azalır. Nefes, yemek borusu ve mesane kanseri riski yüzde 50 oranında azalır.
  • 10 yıl sonra: Akciğer kanseri riski yüzde 50 ile 100 arasında azalır.
  • 15 yıl sonra: Koroner kalp hastalığı riski neredeyse sigara içmeyenlerle aynı oranda olur.

Görüldüğü gibi, bugün sigara içmeyi bırakan birinin yeniden tam anlamıyla sağlıklı biri olabilmesi için 15 seneye ihtiyacı vardır. İnsan ömrünü ortalama olarak 75-80 sene olarak alırsak, bu süre yaşamın neredeyse yüzde 20 ile 25’ine denk gelir. Yani yaşamın neredeyse 4’te 1’i, bu zararlı maddenin yarattığı kötü etkilerin tamiri ile geçebilir. Bugün, hayatınıza anlam katmak ve hem kendiniz hem de sevdikleriniz için iyi bir karar vermek istiyorsanız, sigarayı bırakın.

Bu yazıyla ilgili henüz yorum yapılmamış.

Bir cevap yazın