Sürekli Yorgunluk ve Halsizlik Nedenleri

Sürekli Yorgunluk ve Halsizlik Nedenleri

Sürekli yorgunluk ve halsizlik günlük rutin işleri yapacak kadar bile enerjinin bulunmadığı durumlarda ortaya çıkar. Enerji eksikliği yetersiz beslenme ya da altında yatan diğer bir sağlık sorununun sonucu olarak ortaya çıkabilir. Yorgunluk zaman zaman her insanı etkisi altına alabilir ve çoğunlukla ciddi bir sağlık sorununa işaret etmez. Ancak çok sık oluyorsa ve hayatınızı etkisi altına alıyorsa demir eksikliği, yorgunluk sendromu ve hipotiroid gibi hastalıklara karşı bir doktora görünmeniz gerekebilir.

Başlıca Yorgunluk ve Halsizlik Nedenleri

  • Demir eksikliği anemisi: Dokulara oksijen taşıma ve dokulardan karbonmonoksit alma görevi olan kırmızı kan hücresi, demir eksikliğinde yeterli miktarda üretilemez. Bunun sonucu olarak gerekli oksijene ulaşamayan organlar normal fonksiyonlarını yerine getiremez ve bu da sürekli yorgunluk ve halsizliğe neden olabilir. Demir eksikliği anemisi fazla miktarda kan kaybı, demir yönünden zayıf beslenme ve vücudun demiri işlemesindeki eksiklikler sebebiyle ortaya çıkabilir. Demir eksikliği anemisinin sürekli yorgunluk ve halsizlik dışında diğer belirtileri arasında nefes darlığı, baş ağrısı, baş dönmesi, ellerde ve ayaklarda soğukluk, soluk ten ve göğüs ağrısı gösterilmektedir. Tedavisinde genellikle demir yönünden zengin bir beslenme programı ile dışarıdan demir takviyesi kullanılır. Ayrıca vücudun demiri daha etkili işleyebilmesi için A ve C vitamini takviyesi önerilebilir. İleri vakalarda kan nakli gerekebilir.
  • Kronik yorgunluk sendromu: Sebebi tam olarak bilinemeyen kronik yorgunluk sendromu, uykudan bağımsız olarak ortaya çıkar. Yani uykunuzu tam olarak alsanız bile gün içinde kendinizi sürekli yorgun ve halsiz hissedebilirsiniz. Bunun dışında konsantrasyon eksikliği, kas ağrıları, hafif ateş, kaslarda güçsüzlük, baş ağrısı gibi belirtiler görülebilir. Nedeni tam olarak bilinmediği için tedavisinde farklı yöntemler izlenebilir. Uzmanlar kronik yorgunluğu azaltmak için meditasyon, masaj, düzenli egzersiz, yoga ve stres azaltan aktiviteler tavsiye etmektedir.
  • Hipotroid: Boynun ön kısmında bulunan ve metabolizmanın kontrolü, nabzın düzenlenmesi ve protein üretiminin kontrolü gibi görevleri bulunan troid bezi yeterli miktarda hormon salgılamazsa hipotroid hastalığı oluşur. Bağışıklık sistemi hastalıkları, radyasyon tedavisi, cerrahi operasyonlar veya bazı ilaçlar nedeniyle oluşabilen hipotroidin belirtileri arasında yorgunluk ve halsizlik, kabızlık, soluk cilt, nedensiz kilo artışı, kas ağrıları, zayıf ve kırılgan saçlar ve yüzün şişmesi bulunmaktadır. Genellikle ağız yoluyla alınan sentetik troid hormonu ile belirtiler hafifletilir.
  • Beslenme: Yorgunluk ve halsizlik genel olarak beslenme ile yakından ilgilidir. Vücudun ihtiyaç duyduğu enerjiyi üretebilmesi için vitamin ve minerallerin yanı sıra karbonhidrat, protein ve yağları da alması gerekir. Kafeinli içecekler veya besinler, yorgunluk ve halsizliğe davetiye çıkaran gıdalardandır. Gıda alerjileri de, uyku hali ortaya çıkarır ve yorgunluk verir. Diyet listesinin enerji için uygun bir biçimde düzenlenmesi çoğunlukla yorgunluk belirtilerini hafifletmeye yeter. Ancak kendinizi uzun dönemler yorgun ve günlük aktivitelerinizi bile yapamayacak kadar halsiz hissediyorsanız gerçek nedenin belirlenmesi için bir doktordan yardım alabilirsiniz.

Geçmeyen Yorgunluğa Yol Açabilen Diğer Sorunlar

Yorgun veya halsiz olduğunuzda genellikle “bugün çok çalıştım” diye düşünürsünüz. Ertesi gün yine aynı durum ve daha ertesi gün yine aynı şikâyetler… Bu noktada başka sorunlar olabileceğini düşünmelisiniz! Kalpten, akciğer hastalıklarına kadar onlarca sorun yorgunluk ve halsizliğe yol açabilir!

  • Kalp yetmezliği: Kan dolaşımını sağlayan kalp, yetersiz çalıştığında organlardaki kan dolaşımı düzeni bozulur. Bu durum “kalp yetmezliği” olarak tanımlanır ve yorgunluk ve halsizliğin en büyük nedenlerinden biridir.
  • Düşük tansiyon: Tansiyonunuz düşükse, organlara ihtiyacı kadar kan transferi yapılamaz. Bu durum, vücudu yorgun düşürür. Uykusuzluk başta olmak üzere yetersiz su tüketimi, ilaç kullanımları gibi faktörler tansiyonu düşürebilir.
  • Kansızlık: Kan kanseri şikayetlerinin en önemli belirtisi yorgunluktur. Kansızlık, uzun süre yorgun ve halsiz bırakabilir. Vücuttaki yetersiz kan miktarı bu bağlamda yorgun düşürür. Kadınların adet dönemlerinde kendilerini uzun süre halsiz ve yorgun hissetmesinin sebebi de budur.
  • Tiroid sorunları: Troidlerin yetersiz çalışması, tüm vücudun yetersiz çalışması anlamına gelir. Doğal olarak halsizlik ve yorgunluk ortaya çıkar. Böbrek üstü bezi hastalıkları sebebiyle bedenin salgıladığı kan tuzları, hormonlar ve minerallerin miktarlarında değişiklikler meydana gelir. Bu durum, yorgunluk hissi verir.
  • Hepatit: Yani karaciğerin iltihaplanması, bu organın zarar görmesi demektir vee vücudun en önemli organlarından biri olarak bütün vücudu olumsuz etkiler. Bu hastalığın belirtilerinin başında yorgunluk gelir.
  • Endokardit: Yani kalbin iç yüzünün iltihaplanması, kan dolaşımını ve tansiyon düzeylerini olumsuz etkiler. Bu hastalığın da en önemli belirtisi uzun süren yorgunluk ve halsizliktir.
  • Perikardit: Başka bir yorgunluk belirtisi gösteren hastalıktır. Kalp zarları iltihabı olan perikardit, iki tabakalı zarın arasına sıvı veya kan dolmasıdır. Bu durum kanın pompalanmasını azaltarak kan dolaşımı ve tansiyon sorunları ortaya çıkarır. En erken belirtisi de halsizlik ve yorgunluktur.
  • Tüberküloz: Verem, akciğer iltihaplanması hastalığıdır. Uzun süre yorgunluk ortaya çıkaran başlıca hastalıklardan biridir.
  • Akciğer sorunları: Sigara içenler ve kirli havalı ortamlarda çalışanlarda sık görülen akciğer hastalıkları, yorgunluğa sebep olan önemli faktörlerdir. Karbondioksit solunması, akciğere yeteri kadar oksijen alınmaması sonucu uzun süreli yorgunluklar hissedilir.
  • AIDS: En erken ve belirgin belirtisi uzun süreli halsizlikler ve yorgunluklardır. Bağışıklık sistemini direkt olarak etkiler ve tekrarlayan enfeksiyonlara yol açar.
  • Reflü: Yorgunluğa yol açan mide sorunlarının başında gelir. Reflüyü de düzensiz beslenme ortaya çıkarır.
  • Parazitler: Kolay fark edilmeyen ancak kronik yorgunluk veren parazitler, çiğ veya tam pişmemiş etlerin tüketilmesi ve hijyen olmayan koşullarda beslenme sonucu ortaya çıkar. Vücuttaki gıdalar ve kanla beslenirler. Vitamin ve mineral eksikliği, kansızlık gibi birçok sorunun temelini oluştururlar. Bu sorunlara bağlı olarak da yorgunluk ortaya çıkar.
  • Şeker hastalığı: Yüksek kan şekeri, yeterince besin tüketilmesine rağmen enerjisiz kalma durumu ortaya çıkarır. Bu durumda vücutta yorgunluk baş gösterir.
  • Tümör: Vücutta oluşan bütün tümörler, yorgunluk sebebidir. Her organda ortaya çıkan tümör, metabolizmayı olumsuz etkileyerek yorgunluğa yol açar.
  • Alerjik rinit: Burun tıkanıklığı sindirim ve solunum sistemini direkt olarak etkileyen sorunların başında gelir. Burundan nefes alınamayınca ağız solunumu başlar. Bunun sonucu olarak yardımcı solunum kasları fazla çalışır ve akciğer yeteri kadar oksijen alamaz ve gün boyu yorgunluk şikâyeti ortaya çıkarabilir.
  • Metabolik sorunlar: Beden çalışırken kan tuzlarını ve mineralleri kullanır. Bu maddelerin azalması veya miktarlarında değişiklik yaşanması yorgunluk ortaya çıkarabilir. Başlıca metabolik sorunlar şunlardır; karaciğer ve böbrek yetmezliği, kalsiyum yüksekliği, potasyum düşüklüğü…
  • Stres ve depresyon: Sürekli stresli bir ortamda bulunma, depresyona yol açan bir olay yaşama uzun süreli yorgunluk hissi verebilir. Bunlara ek olarak kaygılar, endişeler, evhamlar, korkular ve sürekli kendini hasta hissetme gibi psikolojik sorunlar da yorgunluğu tetikleyebilmektedir.
  • İlaçlar: Bazı hastalıklarda kullanılan ilaçların yorgunluk ve halsizlik verme gibi yan etkileri vardır. Sakinleştirici ilaçlar, uyku ilaçları, kan ilaçları, idrar yolları, tansiyon ve kanser ilaçları, yorgunluğa yol açan başlıca ilaçlardır.
  • Uyku apnesi: Uyku esnasında solunumun belli aralıklarla durması sorunu, sık sık uyanmaya ve uykusuzluğa yol açar. Yetersiz uyumak da yorgunluğa davetiye çıkarır.

Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi yorgunluk ve halsizlik genel olarak beslenmemizle yakında ilgilidir. Vücudun ihtiyaç duyduğu enerjisi üretebilmesi için vitamin ve minerallerin yanı sıra karbonhidrat, protein ve yağları alması gerekir. Diyet listesinin enerji için uygun bir biçimde düzenlenmesi çoğunlukla yorgunluk belirtilerini hafifletmeye yeter. Ancak kendinizi uzun dönemler yorgun ve günlük aktivitelerinizi bile yapamayacak kadar halsiz hissediyorsanız gerçek nedenin belirlenmesi için bir uzmandan yardım alabilirsiniz.

 

,

Bu yazıyla ilgili henüz yorum yapılmamış.

Bir cevap yazın