dulavrat-otu

Dulavrat Otu Nedir, Faydaları Nelerdir?

Latince adı Arctium lappa olan, en çok İngilizce Greater Burdock adıyla tanınan dulavrat otu, Türkçe’de pıtrak, pardana, dulkarıgömleği, uluavatotu, kedi ayası, tırmıkotu, gıcıkotu, boyalı dikenotu ve öfkeliot gibi çeşitli isimlerle de bilinir. Bileşikgiller (papatyagiller) familyasının çeşitlerinden biridir.

İki yıllık ömrü olan dulavrat otu, ortalama 1,5 metre boyundadır. Ancak kimi zaman 2.7 metreye kadar ulaşır. Ardışık yapraklı ve yaprak sapları uzun bir bitkidir. Çiçeği mor-kırmızı renkli olan bitki, Temmuz-Eylül arasında belirir. Tohumları ise Eylül’den Ekim’e doğru olgunlaşır. Yol kenarlarında, seyrek ormanlık alanlarda yetişir. Hem kökü, hem yaprakları hem de tohumları kullanılır. Yaprakları kökünden biraz daha acıdır. Tohumları kahverengi-gri tonlarındadır. Çiçekleri ise erdişidir; yani hem erkek hem de dişi organlara sahiptir.

Eğer toplayan kişi uzman değilse, kökleri güzelavrat otunun kökleriyle karıştırılabilir.

Günümüzde kıyafetlerde ve ayakkabılarda kullanılan cırt cırtların icadında, dulavrat otunun tohumlarının üzerindeki çentiğimsi yapıdan esinlenilmiştir. İsviçreli mühendis Georges Mestral, Alpler’de dolaşırken bacaklarının ve köpeğinin tüylerinin dulavrat otunun bu çentikleriyle kaplanması sonucunda bir inceleme yapmış ve 1955’te cırt cırtları üretmiştir.

Dulavrat otu nerede yetişir?

Ilıman iklimi sevse de soğuk ve sıcak hava koşullarına karşı dirençlidir. İskandinavya’dan Akdeniz’e, Avrupa’dan Rusya’ya, Orta Doğu’dan Uzak Doğu’ya kadar pek çok yerde yetişir. Nitrojeni bol topraklarda daha çok görülür. Özellikle Japonya’ya çok meşhurdur. Bitkisel çürüklü toprakta ve güneş görerek daha iyi yetişir. Türkiye’de de yetiştirilir.

Dulavrat Otunun Kullanım Alanları

Mutfak

Dulavrat otu kökü, Uzak Doğu’da çokça tüketilen bir yiyecektir. Orta Çağ’da Avrupa’da da sebze olarak tüketilmiştir ancak bugün İtalya, Brezilya ve Portekiz haricinde çok fazla kullanılmaz. Bu kök, İngiltere’de de papatya ile karıştırılarak yapılan bitki çayında kullanılır.

20. yüzyılın ikinci yarısında, dulavrat otu uluslararası bilinirlik kazanarak Uzak Doğu haricindeki mutfaklara girmeye başlamıştır. İçerdiği lif, kalsiyum, potasyum ve amino asitler sayesinde pek çok diyette önerilir.

Dulavrat otunun kökü gevrek, tatlı ve acıyı aynı anda barındıran bir tada sahiptir. Tadı enginarın tadına da benzetilir. Pek çok meşhur Japon yemeğinde, özellikle de sushi’lerde soya sosu ve havuçla birlikte dulavrat otu kökü kullanılır.

Körpe kökler çiğ olarak tüketilebilirken, olgun olanlar genellikle pişirilir.

Besin değeri
100 gramlık çiğ dulavrat otunda, 72 kalori bulunur. Karbonhidrat oranı 17,34 gram, şeker oranı 2,9 gram, lif oranı 3,3 gram, yağ oranı 0,15 gram ve protein oranı ise 1,53 gramdır. Ayrıca, bolca vitamin ve mineral barındırır.

Geleneksel tedavi

Kuru dulavrat otu, detoks niteliğinde bir bitkidir. Bir yıllık kuru kökler artık şifalı bitki konumuna gelmiş sayılırlar. Bu kökler, idrar söktürücü, terletici ve kan temizleyici olarak kullanılır. Kadınları meme kanserine karşı koruyan Essiac çayının içerisinde de bulunur. Yağının yumuşatıcı etkisi nedeniyle, bazı kozmetik ürünler ile saç bakım ürünlerinde de kullanılır.

Antioksidan ve anti diyabetiktir.

Cilt hastalıklarının tedavisinde de kullanılır. Özellikle egzamada etkilidir. Yaprakları, yaraların ve iltihapların iyileşmesine yardımcı olur. Bu tip deri sorunlarının ortadan kaldırılması için, dulavrat otunun yaprakları ezilerek zeytinyağı ile karıştırılır ve sorunlu bölgeye haricen sürülür.

Boğaz iltihabına ve toksinlerin sebep olduğu cilt problemlerine iyi gelir.

Romatizmal rahatsızlıklara karşı fayda sağlaması için, dulavrat otunun iri yapraklarının tüylü kısmının bir bez yardımıyla ağrılı bölgeye sarılması ve bir gece orada kalması tavsiye edilir.

Tüketim şekli

Dulavrat otu, çay, yağ ve merhem olarak kullanılabilir. Aynı zamanda, gıda takviyesi olması amacıyla üretilmiş kapsül formları da bulunur. Kullanmadan evvel doktora başvurulması tavsiye olunur.

Dulavrat otu çay olarak tüketilmek istenirse, 2,5 gram kuru dulavrat otu kökü, 150 ml kaynar suda kaynatılarak günde 1’er veya 2’şer bardak içilebilir. Veya kökleri ezilerek balla karıştırılır ve sabahları aç karnına 1 tatlı kaşığı yenir. Etkisi güçlü olduğundan etkiyi hafifletecek başka bitkilerle de karıştırılabilir.

Dulavrat otunun başka yağlar ve besinlerle karıştırılması ile, cildi güçlendirici maskeler, saç kremleri ve saçın uzamasını sağlayacak yağlar yapılabilir ancak öncesinde bir uzmana danışmak faydalı olacaktır.

Dulavrat Otunun Faydaları

  • Kanı temizler.
  • Dulavrat otunda bulunan küçük ve tohumlu kuru meyvenin içeriğindeki antineoplastik özelliği, beş farklı kanser hücresinin büyümesini ve çoğalmasını önler. Özellikle lenf kanserinin tedavisinde etkin kullanımı olduğu söylenir.
  • Kökünden çıkan taze bitki sıvısı antimutajenik etkilidir. Yani, hücre DNA’sında oluşacak herhangi beklenmeyen bir değişimi önler.
  • İdrar söktürücüdür.
  • Müshil nitelliğinde de kullanılır.
  • Sindirim ve safra salgısı artırdığından sindirimin kolaylaşmasına yardımcı olur.
  • Sistit ve frenginin tedavisinde işe yarar.
  • İştah açar.
  • Mide yanmasını alır.
  • Mide spazmına iyi gelir.
  • Karaciğer rahatsızlıklarına iyi gelir.
  • Böbrek taşının düşmesine yardımcı olur.
  • Kan şekerini düzenleyici etkiye sahiptir.
  • Gut hastalığının tedavisinde etkilidir.
  • Terletir. Bu sayede zehirlenmeye yol açan ağır metallerin ve tüm zararlı maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı olur.
  • Vücuttaki tıkalı kanal ve sistemleri açar ve ödem birikimini atar.
  • Bakteri ve mantar oluşumunu engeller.
  • Mikropları öldürür.
  • Antiretroviraldir, bu sayede virüslerin vücuda zarar vermesini engeller.
  • Hipertansiyon ve hepatit gibi enflamasyonlu hastalıkların tedavisinde etkilidir.
  • Antioksidandır.
  • Ateşi düşürür.
  • Cilt hastalıklarına iyi gelir. Özellikle deri iltihabı ve egzamada etkilidir. Yaraların ve cilt yanmasının iyileşmesini sağlar.
  • Sedef hastalığı ve akne gibi kronik hastalıkların tedavisinde de kullanılır.
  • Uçuk ve sivilce oluşumunu önler.
  • Kurdeşen, çıban ve kabakulak hastalıklarının tedavisinde kullanılır.
  • Derinin elastikiyetini korumasını sağlayarak botoks etkisi yaratır.
  • Cildi canlandırır.
  • Kepek oluşumunu engeller, dökülmeyi önler ve saçın uzamasını hızlandırır. Bitkinin suyu, kelliği önleyici merhem olarak sürülebilir.
  • Tüm bu özelliklerinin etkili olabilmeis için haricen kullanılmalıdır. Bu özellikleriyle şampuanlar ve diğer saç bakımlarının da içeriğinde olarak kullanılır.
  • Kas ve eklem ağrılarını azaltır.
  • Romatizmal ağrıları hafifletir.
  • Afrodizyak etkisi sayesinde cinsel isteği ve gücü artırır.
  • Bedeni güçlendirir.

Dulavrat Otu Zararları ve Yan Etkileri

  • Doktor kontrolünde kullanılmalıdır.
  • Dulavrat otunun hamilelik ve emzirme fazlarındaki kullanımı hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır. Bu nedenle, bu dönemlerdeki kadınların kullanması tavsiye edilmez.
  • Alerjiye sebep olabilir. Özellikle bileşikgiller familyasındaki diğer bitkilere alerjisi olanlar tüketmemelidir.
  • Antikaogülen olduğu ve kanı sulandırdığı için bu etkiye sahip diğer bitkilerle birlikte kullanılmaması gerekir. Bu bitkilere örnekler, karanfil, sarımsak, çinko ve zencefildir.
  • Dulavrat otu, kanı sulandırıcı olduğundan kanın pıhtılaşma süresini uzatır. Bu nedenle, sık kullanılıyorsa, ameliyat sırasında kanamaya neden olabilir. Herhangi bir ameliyat olunacaksa, en az 2 hafta öncesinden kullanımı kesilmelidir.
  • Kronik üşüme ve anemisi olanlar doktor kontrolünde kullanmalıdır.İshal durumunda kullanılmaması tavsiye edilir.
Bu yazıda yer alan bilgiler yabancı kaynaklardan derlenerek oluşturulmuştur. Olası yan etkilere karşı, dulavrat otu kullanımından önce uzman hekime başvurmanız önemle hatırlatılır.

Bu yazıyla ilgili henüz yorum yapılmamış.

Bir cevap yazın