Anakondalar Hakkında Bilgi

Anakondalar Hakkında Bilgi

Anakondalar büyüklükleri ve acımasızlıkları nedeniyle Güney Amerika’da bir efsanedirler. Yetişkin bir anakonda kolaylıkla bir insanı öldürebilir. Anakondalar diğer yılanların aksine avlarını zehirleyerek değil boğarak öldürürler. Boa yılanı olarak da bilinen pitonlarla anakondalar arasında büyük benzerlikler vardır. Anakondalar büyüklükleri ve uyguladıkları kuvvet ile çevreledikleri canlıların kemiklerini kolayca kırarlar ve ezilerek ölmelerini sağlarlar. Daha sonra çok esnek olan çene kemikleri sayesinde avlarını tek lokmada yutarlar. Bir yılan görseniz (görmeseniz daha iyi, en azından vahşi ortamında!) bu yılanın anakonda olup olmadığını ilk görüşte söyleyebilir misiniz? İşte size anakondalar hakkında bazı bilgiler.

Anakonda, yeşil anakonda, iguaçu anakondası ve nehir anakondası ve benzeri türlerden oluşur. Yeşil anakonda en uzun ve ağır olan yılandır. Diğer anakonda türleri sarı renkli ve benekli olmak üzere ikiye ayrılır. Venezüella, Brezilya gibi ülkelerde daha yaygın olarak yaşar. Boyu 8 ile 10 metre arasında değişir. Şimdiye dek görülen en uzun anakonda 20 metre boyunda ve 500 kg ağırlığındadır. Her ne kadar 45 metre boyunda bir anakondaya rastlandığına dair hikayeler olsa da, bunlar kanıtlanmış bilgiler değildir ve söylentiden öteye gitmez. Ortalama olarak 30-40 sene boyunca yaşarlar.

Anakondalar, dünyanın en uzun yılanı olarak bilinir. Bu özelliğine dünyanın en büyük yılanı unvanı da eklenmiştir. Aynı zamanda çok da ağırdırlar. Büyüklükleri ve avlarını acımasızca avlamaları onları birer efsane haline getirmiştir. Yalnızca kendi kategorilerinde değil, tüm hayvan kategorileri arasında da en büyük hayvanlardan biri olarak kabul edilirler.

Anakondalar şüphesiz en ağır ve uzun yılan türlerinden birisidir. Bu özellikleriyle yılan türleri arasında piton yılanları ile yarışırlar. Durum ne olursa olsun, anakondaların 20 metre uzunluğunu ve 500 kg ağırlığını geçmedikleri bilinmektedir. Anakondalar bu büyüklükleriyle dünyanın en büyük hayvanlarından birisi olarak kabul edilirler.

Anakondaların dişleri ve zehirleri yerine esnek çeneleri ve avlarını yakalayıp sarmak için müthiş kasları vardır. Bir anakondanın yakalayarak sarmaladığı canlı ilk olarak solunum faaliyetlerini kaybeder.

Dişi anakondaların erkek olanlara göre boğazları geriye doğru daha eğiktir. Bu özellikleriyle dişi anakondalar erkeklere göre avlarını daha kolay yakalayarak sararlar. Avını yakalayan bir anakonda, onun gitmesine izin vermediği sürece hiçbir şekilde avını kaçırmaz.

Anakondaların derileri koyu zeytin rengi yuvarlaklar ile kaplıdır. Bu renkleri ile anakondalar bulanık bataklık sularında çok iyi bir şekilde saklanabilirler. Anakondalar genellikle yırtıcı ve tehlikeli yılanlardır. Her yırtıcı hayvan gibi anakondalarda avlarına tuzak kurarak avlanırlar.

Latince adı Eunectes olan anakonda, hakkında çıkan efsaneler nedeniyle pek çok film ve kitaba da konu olmuştur. çok sayıda filme konu olmuştur.

Genelde kuşlarla, balıklarla, timsahlarla, domuzlarla, geyiklerle, birçok başka memeli hayvanla ve diğer anakondalarla beslenir. İnsan yemeyi çok fazla tercih etmese de yetişkin bir anakondanın bir insanı kolayca öldürebildiği bilinmektedir. Bir anakonda ile karşılaşan insanın aşağıdakileri yapması önerilir:

  • Elde bir bıçakla birlikte yere uzanmak
  • Ayak tabanlarını yılanın yüzüne doğru uzatmak
  • Ayaklardan itibaren kendisini yutmaya hazırlanan anakondayı, bacakları ağzına soktuğu andan itibaren boynuna doğru bıçaklamak ve kesmek.
  • Böylece anakondaya yem olmadan, bacaklarla birlikte tüm vücudu kurtarmak.

Ancak en etkili yöntem, eğer kişi karadaysa koşarak anakondadan kaçmasıdır. Zira en hızlı yılan türü bile insandan hızlı olamaz.

Anakondaların derilerinde, koyu renkli zeytine benzeyen yuvarlaklar bulunur. Bu görünümleri sayesinde bataklıkta ve bulanık suda bile kolayca saklanabilen anakondalar, oldukça yırtıcı ve tehlike arz eden hayvanlardır. Tüm yırtıcı hayvanlar gibi, onlar da avlarını tuzağa düşürerek avlarlar.

Anakondalar da aynen boa yılanı gibi avını boğarak öldürür. Diğer yılan türleri gibi zehirleme yöntemini kullanmazlar. Genel olarak boa ve piton yılanlarıyla aralarında büyük benzerlikler bulunur.

Eğer anakondanın avlayacağı hayvan bir timsahsa avını eninden sarar ve sıkarak boğar. Bu sayede avını öldürmüş olur. Çok büyük olduklarından ve uyguladıkları güç çok şiddetli olduğundan avlarının kemiklerini kolayca kırar ve ezerler. Bir anakonda, avını sarmaladığında, av kısa bir süre içinde solunum faaliyetlerini yapamaz hale gelir. Esnek çene kemikleri ve güçlü kasları anakondaların avlarını bir lokmada yutmasına yardım eder.

Dişi anakondalar, erkek anakondalara göre boğazları geriye doğru daha eğik olan hayvanlardır. Bu karakteristik, dişi anakondanın avını erkeğe göre daha kolay sarmalamasını sağlar. Eğer bir anakonda, avının gitmesine kendi isteğiyle izin vermezse o avın anakondadan kurtulmasının imkanı yoktur.

Yalnızca karada değil, su içerisindeyken de tehlikeli bir hayvan olan anakonda, çoğunlukla çiftleşme mevsiminde suda yaşamayı tercih eder. Anakondanın diğer yılan tiplerinden farkı, suda doğum yaparak çoğalmasıdır. Yalnızca tek bir seferde 100’e yakın yılan doğurabilen anakondalar, doğduklarında yaklaşık 1 metre boyundadır. Timsahlar, yavru anakondalar için tehlike teşkil ederler. Aynı şekilde, yetişkin anakondalar da timsahlar için büyük tehlike sebebidir.

Anakondalar ağaçlara tırmanma yeteneğine sahiptir ve kendi cinslerinden biri olan ağaç boğa yılanı, deri renginin yeşil olması itibariyle kolayca ağaçların tepelerine ve pik noktalarına adapte olmuşlardır. Çoğunlukla, bütün anakondalar vücut sıcaklığını yükseltmek amacıyla tropikal ormanlardaki ağaç tepelerinde veya nehirlerin kenarlarında konuşlanırlar.

Anakondaların Özellikleri Nelerdir?

  • Venezüella ve Brezilya gibi tropikal iklime sahip bölgelerde yaşarlar.
  • Çok uzun, çok büyük ve çok ağırdır. Dünyanın bilinen en uzun yılanıdır.
  • Boa ve piton yılanlarıyla pek çok ortak özellik gösterirler.
  • Nesilleri tükenen hayvanlar kategorisinde değildirler.
  • Derileri çok değerli kabul edilir; maalesef bu nedenle öldürülüp derilerini yüzen çok fazla insan vardır.
  • Yetişkin bir anakondanın boyu ortalama 8 ile 10 metre arasında değişir. Bu yaklaşık olarak bir otobüs uzunluğundadır.
  • Hayatları boyunca büyümeye ve irileşmeye devam ederler.
  • Dünyanın en büyük anakondası 20 metre boyunda ve 500 kg ağırlığındadır.
  • Derisi üzerinde koyu renkli zeytine benzeyen yuvarlaklar bulunduğundan, her türlü ortamda, özellikle de bulanık sularda çok kolayca saklanabilirler.
  • Avlarına tuzak kurarlar.
  • Avlarını zehirleyerek değil boğarak öldürürler.
  • Genellikle gece saatlerinde ava çıkarlar.
  • Ortalama bir anakonda günde en az 18 kg ağırlığında yemek yer.
  • Çok güçlü ve esnek bir çene ile kas yapısına sahiptirler. Avlarını kısa süre içinde nefessiz bırakarak boğarlar.
  • Kuşlarla, balıklarla, timsahlarla, domuzlarla, geyiklerle, başka birçok memeli hayvanla ve diğer anakondalarla beslenirler. İnsan yemezler ancak yetişkin bir anakonda bir insanı da kolayca öldürebilir.
  • Bir su aygırını bile yutabilir.
  • Avını henüz yutarken sindirim sürecine başlar.
  • Hem karada hem de suda yaşarlar.
  • Çok iyi yüzücüdürler.
  • Suyun haricindeyken burun delikleri haricindeki her yerleri suya gömülür.
  • Suyun altında 10 dakika boyunca nefes almadan kalabilirler.
  • Ortalama bir anakondanın yaşam ömrü 30 ile 40 sene arasındadır.
  • Çoğunlukla nehir kıyılarındaki ağaçların tepelerinde yaşarlar.
  • İri cüssesine karşın çok hareketlidir ve hızlı hareket edebilmeye müsait bir yapısı vardır.
  • Dişileri erkeklerine göre 5 ile 10 kat arası daha iridir.
  • Genellikle Nisan ve Mayıs aylarında çiftleşirler.
  • Çiftleşme dönemlerinde suda yaşamayı tercih ederler.
  • Gebelik dönemleri 6 aydır.
  • Suda doğum yaparak ürerler.
  • Bilinenin aksine doğurarak değil yumurtlayarak çoğalırlar. Ancak yumurtalar anakondaların karınlarının içinde açılır, yani kuluçka süresi henüz karındayken tamamlanır. Bu sebeple, anakondalar yavrularını canlı olarak doğururlar.
  • Tek seferde 100’e yakın yavru yılan doğurabilirler. Ancak bunların 60-70’e yakını gelişimini tamamlayıp dünyaya sağlıklı olarak gelebilir.
  • Yavrular yaklaşık 1 metre uzunluğundadır ve doğdukları andan itibaren tek başlarına yaşama kabiliyetine sahiptirler.

 

,

Bu yazıyla ilgili henüz yorum yapılmamış.

Bir cevap yazın