Basur Belirtileri Nelerdir?

Basur Belirtileri Nelerdir?

Basur, iç ve dış basur olarak 2’ye ayrılır. Dış basur, şişen damarların cilt yüzeyine çıkması nedeniyle kolaylıkla tespit edilebilir. İç basur ise kanama ve ağrılar ile kendini belli eder. Basur belirtileri genellikle anal bölgede rahatsızlık ve bu bölgeye olan basıncın arttığı durumlarda (oturmak gibi) ağrı, kaşıntı ve zorlanma nedeniyle görülen kanamalardır. Bu belirtiler bazen aralıklarla görülmekle birlikte, kabızlık gibi basuru zorlayan durumlarda ağrı ya da kanama 4-5 gün sürebilir.

İç Basur Belirtileri

İç basurun en sık görülen belirtilerinden biri kanamadır. Kanama tuvalete çıktığınızda meydana gelebilir ve kan tuvalet kağıdında ya da dışkı üzerinde görülebilir. Eğer kan rektal bölgede birikmeye başlarsa bu bölgede şişlik oluşabilir. Bu duruma “pıhtılaşan hemoroit” denilir.

İç basurun diğer belirtileri şu şekildedir;

Kaşıntı: Kaşıntı iç basur yaşayan hastaların en çok dile getirdikleri şikayetlerden biridir. Kaşıntının nedeni iç basur nedeniyle şişen damaların belirli aralıklarla “mukus” benzeri bir akıntı yapmasından kaynaklanmaktadır. Mukus cilt ile temas ettiğinde kaşıntıya yol açar.

Ağrı: İç basur, dış basur kadar şiddetli ağrılara yol açmaz. Ancak büyümüş iç basur çevresindeki bölgelere basınç yapmaya başlayarak ağrılara neden olabilir. Bazı durumlarda basuru oluşturan damarlara doğru olan kan akışı kesilir. Bu durum şiddetli ağrılara yol açabilir. Tıkanan damarların tedavisi için en kısa sürede doktor tedavisi önerilmektedir.

Dış Basur Belirtileri

Dış basur belirtileri iç basur belirtileri ile benzeşir. Kanama, kaşıntı ve ağrılar iç basurda daha şiddetli olabilmektedir. Anal bölgede şişen damarlar elle hissedilebilir. Oturmak ve hatta yürümek bile basur bölgesinde hareketlenmeye neden olduğu için ağrıları tetikleyebilir.

Basur bazı durumlarda, özellikle başlangıç aşamasında herhangi bir belirtiye yol açmayabilir. Ancak damarlar büyüdükçe belirtiler yavaş yavaş başlar. Özellikle kabızlık, basur bölgesindeki şiş damarların hassas yüzeyini etkiler ve ağrıları şiddetlendir. Kabızlık hem iç basurda hem de dış basurda kanama, ağrı ve kaşıntı gibi belirtileri arttırır.

Basur Neden Olur?

Basur bu kadar yaygın bir sorun olmasına karşın neden bazı insanlarda görüldüğü ve diğerlerinde oluşmadığı konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak uzmanlar sürekli kabızlık ve kötü beslenme alışkanlıklarının basurun oluşması üzerinde önemli etkiye sahip olduğunu belirtiyorlar. Ayrıca gebelik döneminde bu bölgede artan basıncın basur oluşumuna yol açtığı biliniyor.

Basurun diğer nedenleri şu şekilde sıralanabilir;

  • Yaş alma
  • Sindirim sistemi sorunları
  • Kronik ishal ve kabızlık
  • Uzun süreler oturma
  • Anal enfeksiyonlar
  • Karaciğeri ilgilendiren rahatsızlıklar
  • Tedavisi Nasıl Yapılır?

Basur Tedavisi Nasıl Yapılır?

Basurun, aralarında merhem, ilaç ve son olarak ameliyat seçeneklerinin de bulunduğu pek çok tedavi yöntemi bulunmaktadır. Ancak basur tedavisinde en önemli nokta basura neden olan koşulların ortadan kaldırılmasıdır. Yani basuru şiddetlendiren beslenme alışkanlıklarından vazgeçilmediği sürece her an nüksetme riski vardır. Bu beslenme alışkanlıklarını ise kısaca kabızlığa yol açan yiyeceklerin sık tüketilmesi olarak özetleyebiliriz. Besin lifi bakımından yetersiz beslenme, yeterince su tüketmeme, besin değeri düşük hazır yiyeceklerle beslenme, kahve, çikolata, çay gibi gıdaları fazla tüketme kabızlığın nedenleri arasında gösterilmektedir. Ayrıca kan dolaşımının yavaşlamasına ve kilo almaya yol açan hareketsiz bir yaşam tarzının kabızlık riskini arttırdığı bilinmektedir. Eğer basurunuz varsa ve kabızlık yaşıyorsanız tuvalete çıkmanız zorlaşacaktır, ağrılar şiddetlenip kanama artacaktır. Kabızlığı önlemek için sindirime iyi geldiği bilinen bitkisel çayları içebilir, daha çok meyve ve sebze tüketebilirsiniz.

Basur tedavisinde ameliyat seçeneği çoğunlukla en son tercih edilen yöntemdir çünkü beslenmenin düzenlenmesi genellikle basur belirtilerini hafifletmektedir. Ameliyat öncesi şişliği ve kaşıntıyı alan merhemler denenmelidir. Bu dönemde direk basur üzerinde kullanılan bitkisel yağlar ve kremler, sindirimi düzenleyen ve kabızlığı önleyen bitki çayları tüketilebilir. Alınan tüm önlemlere rağmen olumlu yönde ilerlemeyen ve aşırı büyüyen basur için ameliyat seçeneği gündeme gelebilir. Basur ameliyatı nispeten basit bir operasyondur ve hasta ameliyat sonrası aynı gün taburcu edilir.

Basur tedavisinde cerrahi operasyon dışında kauçuk bantlarla problemli damarların küçültülmesi ve damara enjekte edilen ilaçlarla bu damarların kurutulması gibi diğer bazı seçenekler de mevcuttur.

Ağrıların Şiddetlendiği Anlarda Neler Yapılabilir?

Damarların ağrıların artmasına neden olacak kadar büyümesi, artan kanama ve kaşıntı evde uygulayabileceğiniz bazı yöntemlerle hafifletilebilir.

Kuru tuvalet kağıdı kullanmayın. Kuru tuvalet kağıdı özellikle dış basuru tahriş ederek kaşıntıya ve kanamaya yol açabilmektedir. Bunun yerine ıslak mendil kullanabilirsiniz.

Soğuk kompres uygulayın. Soğuk kompres basur bölgesindeki şişliği alarak ağrıları hafifletir.

Sıcak bir duş alın. Sıcak duş veya sıcak suya oturma damarları büzerek ağrıları azaltır.

Merhem kullanın. Basur kremi olarak eczanelerde bulabileceğiniz merhemler tahrişi önler ve basur ağrılarının hafifletilmesine yardımcı olur.

Bölgeyi temiz tutun. Basur bölgesinde çatlayan damalar bu bölgeyi enfeksiyonlara açık hale getirir. Bundan korunmak için basur bölgesini temiz tutun ve sık sık iç çamaşırı değiştirin.

Ağrı kesici kullanın. Ağrılar baş edemeyeceğiniz kadar arttıysa reçetesiz ağrı kesiciler kullanabilirsiniz.

Yukarıdaki önlemler basurun neden olduğu rahatsızlıkları 3-4 gün kadar geçirebilir. Tabii bu dönemde sindirimi zorlayacak ve hazımsızlığa neden olabilecek gıdalardan uzak durmalısınız.

Korunmak İçin Neler Yapılabilir?

Basur belirtilerini azaltmak, yaşam kalitesini arttırmak ve tedavi sonrası basurun tekrar etmesini önlemek için aşağıdakileri uygulamanız önerilir.

  • Bol lifli gıdalarla beslenin
  • Yeterli miktarda su için
  • Doktorunuza danışarak besin lifi takviyesi kullanın
  • Tuvalette ıkınmayın
  • Düzenli olarak egzersiz yapın
  • Uzun süreler oturmayın, oturmanız gerekiyorsa her yarım saatte bir 5 dakika ofis içinde dolaşın

Kaynaklar

, , ,

Bu yazıyla ilgili henüz yorum yapılmamış.

Bir cevap yazın