Böbrek Kisti Neden Olur?

Böbrek Kisti Neden Olur?

Böbrek kistleri her yaştan insanda görülebilmektedir ancak teşhisi için ultrason gerekebilir. Kist nedeniyle ortaya çıkan belirtiler bazı durumlarda hiçbir rahatsızlığa yol açmazken bazen kistin neden olduğu ağrılar hafif, orta ve şiddetli olarak görülebilmektedir. Çocuk yaşlarda oluşan böbrek kisti hiç fark edilmeden ve herhangi bir şikayete neden olmadan yetişkinliğe kadar gelebilir. Ancak kist büyüdükçe karın bölgesi ağrılarına, kanda idrara ve sık idrara çıkmaya neden olabilir. 50 yaş üzerindeki kişlerde, %50 oranında, çeşitli çaplarda böbrek kisti görülmektedir.

Böbrek Kisti Nedir, Neden Oluşur?

Böbrek kisti, içi su dolu baloncuklar veya keseciklerdir. Böbreğin bazı bölgelerinde tek veya çok sayıda sıvı dolu keseler oluşması durumudur. Oldukça yaygındır; ancak yüzde 90 veya daha fazla oranda iyi huyludur. Genetik faktörlerle bağlantılı olduğu kanısı yaygındır. Genetik kistler, daha erken yaşlarda ortaya çıkar.

Basit böbrek kistlerinin nedeni tam olarak bilinmese de bir teoriye göre, böbreğin yüzey tabakası zayıfladığında ve bir kese (divertikül) oluşturduğunda geliştiği değerlendiriliyor. Kese ilk başlarda sıvı doldurur; daha sonra kiste dönüşür.

Diğer bir ifadeyle; her böbrekte idrar toplayan yaklaşık 1 milyon küçük toplayıcı tübül vardır. Bir tüp tıkandığında şişer ve sıvı ile dolduğunda kist büyümesi başlar. Bir başka olasılığa göre de, tübüller zayıfladığında divertikül oluşumunun sıvı ile dolması sonucu kistler oluşur.

Yaşlandıkça böbrek kistlerinin oluşması daha olası bir durumdur. Kırk yaşındaki insanların yaklaşık yüzde 25’i böbrek kisti sorunu yaşar. Elli yaşındaki insanların da yaklaşık yüzde 50’sinde böbrek kistleri görülür.

Böbrek kistleri;

  • Her yaş grubundaki insanlarda ortaya çıkabilmektedir.
  • Teşhis edilebilmesi için ultrason gibi röntgen uygulamaları gerekir.
  • Bazı kist tipleri hiçbir belirti veya rahatsızlık göstermez. Bazen de hafif, orta ve şiddetli ağrı gibi belirtiler görülebilir.
  • Çocuk yaşlarda oluşan böbrek kistleri, hiçbir belirti göstermeden veya herhangi bir şikâyete sebep olmadan yetişkin yaşlarına kadar kalabilir.
  • Böbrekteki kistler büyürse karın bölgesinde ağrılar, kana idrar karışması veya sık idrara çıkma gibi sorunlara yol açabilir.
  • 50 yaş ve üzeri kişilerin yaklaşık yarısında çeşitli büyüklüklerde böbrek kisti görülebilmektedir.
  • Böbrek taşlarının bazı bölgeleri tıkamasına bağlı olarak kistler oluşabilmektedir.
  • Kedi veya köpek gibi evcil hayvanlardan geçen bazı mikrop veya parazitlerin böbreklere yapışması sonucu kistler meydana gelebilmektedir.

Böbrek Kistine Neden Olan Faktörler

Vücudun en önemli organlarından biri olan böbrekler, kanı süzer ve atık maddeleri idrar olarak vücuttan atmaya yardımcı olur. Böbreğin bu işlevleri sırasında kan milyonlarca kanalcıktan geçer. Bu işlemler sırasında vücuda yararlı maddeler kana; atıklar da mesaneye gönderilir. Kanalcıkların tıkanması, idrar birikmesine ve kanalların genişlemesine yol açar. Bunun sonucu olarak “kist” adı verilen patolojik durum ortaya çıkar.

  • Polikistik böbrek hastalığı:

Bu hastalık, böbrekler üzerinde çok sayıda kist oluşması durumudur. Her iki böbrekte de görülür. Genetik geçişli bir hastalıktır. Kistlerin sayısının fazlalığı sebebiyle çevrelerindeki dokularda baskı yaparak, hasar oluşturur. Bu sebeple böbrek yetmezliği gelişmesine sebep olur. Hastalığın alt tiplerinden biri olan resesif bozuklukta, kiste yol açan genin iki kopyasının aynı kişide bulunması sonucu çok sayıda kist oluşur. Nadir görülen tip olan resesif polikistik, ancak ana hastalıktan daha büyük kistlere yol açar. Bu tip kistler yüksek kan basıncı, böbrek ve karaciğer yetmezliğine sebep olabilir. Normal polikistikte, kist oluşumu ve büyüme süreci daha yavaştır. Genellikle herhangi bir belirti göstermeyen bu tip kistler, ancak genel sağlık kontrolleri sırasında tespit edilebilir. Boyutları büyüdükçe karın bölgesinde ağrılara yol açabilir.

  • Medüller sünger böbrek hastalığı:

Doğumdan itibaren böbrekleri etkileyen medüller sünger hastalığında kistler, böbreğin iç kısmındaki medulla bölgesinde yer alan küçük tüplerde meydana gelir. Bu kistlerin boyutu küçüktür; ancak sayıları fazla olduğu için böbrekte süngere benzeyen bir görüntüye yol açar. Hastalığın karakteristik belirtisi; idrar küçük tüplerden geçerken kistler tarafından kısmen veya tamamen bloke edilmesidir.

  • Edinsel kistik hastalığı:

Kronik böbrek yetmezliğine bağlı gelişen kistlerdir. Sayıları çok fazladır. Hastaların yaklaşık yüzde 15’inde kist gelişimi görülür. Diyaliz tedavisine giren hastalarda mevcut kistlerin sayısı giderek artar. Üç yıldan fazla diyaliz tedavisi gören hastaların yarısından fazlasında böbrek kistleri gelişir.

  • Yaşa bağlı faktörler:

Böbrek kistleri, herhangi bir hastalıktan bağımsız olarak da gelişebilir. Elli yaş ve üzeri yetişkinlerin neredeyse yarısında böbrek kisti oluşumları görülmektedir. Yaş arttıkça böbrek kisti oluşma riski de artar. Yaşa bağlı kistler, genellikle herhangi bir belirti göstermez veya şikâyete yol açmaz. Ciddi bir sağlık sorunu olarak da görülmez. Yakından takip edilerek, büyümeleri halinde müdahalede bulunulması gerekir.

Böbrek kistleri komplikasyonları şunlardır;

  • Bir böbrek kisti enfekte olabilir, ateş ve ağrıya yol açabilir.
  • Patlayan bir böbrek kisti, sırtta ve yan bölgelerde şiddetli ağrıya neden olur.
  • Normal idrar akışını engelleyen bir böbrek kisti, böbreğin şişmesine (hidronefroz) yol açabilir.

Böbrek Kisti Türleri

Böbreklerde oluşan kistler, “basit kist” ve “polikistik” olarak iki gruba ayrılır.

Basit kistler; böbreğin üst kısmında sonradan oluşan 5 ila 10 santimetre büyüklüğünde kistlerdir. Bu tip kistler, böbreğin süzücü kanalının tıkanması sonucu geride idrar birikmesiyle oluşur. Büyümediği sürece belirti göstermez; büyürse karın veya karın bölgesi ağrısına yol açar. Kesin teşhis için ultrason yapılması gerekir.

Poliskistik kistler; böbreklerin üstünde birden fazla kist oluşması durumudur. Genetik yapı kaynaklıdır. Böbreklere ciddi zararlar verebilir. Böbrek ve karaciğer yetmezliği gibi sorunlara yol açar. Belirtileri hemen görülmeyen bu tip kistler, çeşitli sağlık kontrolleri sırasında tespit edilebilir.

Böbrek Kisti Tedavisi

Böbrek kistleri, tomografi veya ultrasonografi gibi radyolojik uygulamalarla tanımlanabilir. Bazen mevcut kistler kanser tümörleri ile karıştırılabilmektedir. Tomografi, kist ile kanser kitlesi ayrımı yapılmasını sağlar.

Kistlerin teşhisinin ardından tedavi öncesi genetik veya kalıtsal aile hikâyeleri araştırılır ve değerlendirilir. Kistlerin belirtileri, böbreğin hangi bölgesinde etkili olduğu ve kişinin yaşı da değerlendirilen diğer unsurlardır. Belirti göstermeyen iyi huylu kistlere genellikle tedavi uygulanmaz.

Bazı doğal tedavi yöntemleri böbrek kisti için çözüm olabilmektedir. Örneğin; su, dondurma, kahve, çay, süt, çorba ve meyve suları gibi içecekler, kist oluşumunu sona erdirebilmektedir. Böbrek kisti oluşan kişilerde böbreklerin sıvıyı dışarı atamama sorunu oluşmaktadır. Bol miktarda sıvı tüketilerek kişinin sık idrara çıkması amaçlanır.

İlaçlı tedavi, kistin durumuna göre belirlenir. İlaçların aksatılmadan kullanılması önemlidir. Doğal besinlerin düzenli olarak tüketilmesi de, kistlere karşı etkili bir çözüm olabilmektedir.

Böbrek kisti teşhisi sonucu 5 santimetreden büyük kist tespit edilirse tedavi uygulanabilir. Kist tedavisinde iğne ile kesedeki sıvının boşaltılması ile verimli sonuç elde edilememektedir; çünkü kist kendini yenileyebilmektedir. Kesin tedavi için kistin kapsülüyle birlikte çıkarılması gerekir. On santimetreden büyük kistler, böbreğe baskı yaparak işlevlerini bozabilir. Nadiren de olsa böbrek damarlarına baskı yaparak yüksek tansiyona sebep olabilir. Bu tür şikâyetlerde kist kötü huylu olmasa bile böbreğe verdiği zarar sebebiyle cerrahi müdahale gerektirir.

Skleroterapi: Cerrahi müdahalelerde; deri yolu ile girilen böbreklerdeki kistler iğne ile delinip içindeki sıvı boşaltılır. “Skleroterapi” adı verilen bu yöntemde, kistin tekrar büyümemesi için keseler alkollü solüsyon ile doldurulur. Bu yöntem, eski bir yöntemdir ve kistlerin tekrar gelişme riski sebebiyle fazla tercih edilmemektedir.

Laparoskopi: Kistleri tamamen yok etmek için bazı durumlarda ameliyat gerekebilir. Bu ameliyatlarda “laparoskopi cerrahi” yöntemi kullanılır. Anestezi uygulanan hastanın böbreklerine üç adet 0,5 santimetrelik kesi yapılarak ulaşılır. Kistin içeriği boşaltılarak, kist duvarı çıkarılır. Bu yöntemle kistin tekrar oluşma riski yoktur. Ancak kist oluşumuna eğimli hastalarda aynı bölgede kist oluşumu görülebilmektedir.

Böbrek Kisti Hakkında Faydalı Bilgiler

  • Basit böbrek kistleri tipik olarak semptomlara neden olmaz. Basit bir böbrek kisti büyürse sırt ve yan bölge ağrıları, yüksek ateş, üst karın ağrısı geliştirebilir.
  • Böbrek kistleriyle ilgili en önemli sorun, iyi veya kötü huylu kistlerin ayırt edilmesidir.
  • İyi ve kötü huylu kistlerin tespiti için üroloji uzmanı gözetiminde teşhis uygulanmalıdır.
  • Kötü huylu böbrek kistleri, böbrek fonksiyonlarını bozabilir.
  • Böbrek kistlerinin görülme olasılığı; genetik böbrek sorunları, beslenme alışkanlıkları ve yaş gibi faktörlerle doğru orantılıdır.
  • Aileden genetik faktörlere bağlı kistler, genellikle zararı olmayan kistlerdir.
  • Böbrek kistleri büyümediği sürece cerrahi müdahale gerektirmez.
  • Böbrek kisti türleri özellikle erkeklerde yaygın olarak görülür.
  • En sık rastlanan kistler, içleri sıvı dolu ve şeffaf iyi huylu kistlerdir.
  • İyi huylu böbrek kistlerinin kötü huylu tümörlere dönüşmesi neredeyse imkânsızdır.
  • Kötü huylu tümör şeklindeki kistler, böbrek dışında sinir ve sindirim sistemleri, pankreas, karaciğer ve beyne de zarar verir ve farklı komplikasyonlara yol açar.
  • Kötü huylu böbrek kistleri, ayrıca; böbrek yetmezliği, kanamalar, böbrek taşı, böbrek iltihabı ve yüksek tansiyon gibi sorunlara yol açabilmektedir.
  • Bazı kistler, mikroskop olmadan görünmeyecek kadar küçüktür. Bazıları da bir tenis topu kadar büyüyebilir.
  • Genetik yatkınlığı olan kişilerin her yıl kistleri ultrasonla kontrol ettirmesi tavsiye ediliyor.

Kaynaklar

Bu yazıda yer alan bilgiler hiçbir koşulda teşhis, tedavi niteliği taşımamaktadır. Sağlık sorunlarınız için öncelikle doktorunuza danışınız.

, ,

Bu yazıyla ilgili henüz yorum yapılmamış.

Bir cevap yazın