İç Mekan Süs Bitkileri Bakım Önerileri

İç Mekan Süs Bitkileri Bakım Önerileri

Çiçeklerle dolu olan bir yaşam alanı, hepimizi mutlu eder. Şehir hayatının yorucu temposunda doğaya bizi yakınlaştırdığı için, çiçekler ev ya da iş yerlerimizin baş tacıdır.

İç mekânlarda sıklıkla tercih edilen süs bitkileri; Kurt kulağı, Kraton çiçeği, Fil Kulağı, Difenbahya bitkisi, Dağ Palmiyesi, Kentia Palmiyesi, Benjamin bitkisi, Devetabanı, Yuka çiçeği, Schefflera Bitkisi, Areka çiçeği, Atatürk çiçeği, Barış çiçeği olarak sıralanabilir. Evini ya da ofisini bu tür salon bitkileriyle güzelleştirmek isteyenler için bazı bakım önerileri hazırladık.

İç Mekan Süs Bitkilerinin Bakım İhtiyaçları

Işık İhtiyacı

İç mekân bitkilerinde ışık ihtiyacı hassas bir konudur. Evinizde, yeşil bir bitki yetiştirmek istiyorsanız, bitkilerin ihtiyaç duydukları ışık miktarını evinizde oluşturmalısınız. Aksi halde, bitkilerinizin canlılığı azalacağı için, görsel güzelliklerini de zaman içerisinde yitireceklerdir. Birçok süs bitkisi, doğrudan güneş ışığını almayı sevmemektedir. Güneş ışığına maruz kalan yerlerinde, ışığa doğru eğilmeler olabilir. Bu nedenle çiçeğinizin yönünü düzenli olarak değiştirerek, güneş ışığını sürekli almasını önleyebilirsiniz. Güneş ışığı şiddetli alındığında olumsuz etkileri olmasına rağmen, aslında ev bitkileri yetersiz ışık almak istemezler. Evin içerisinde ihtiyaçları olan ışık miktarı sağlanmazsa, yapraklarında sararma, solma, dökülme, gövdede cılızlaşma gibi sorunlar oluşabilir. Bu nedenle evin en iyi ışık alan yerinde konumlandırılmalıdır. Elbette güneş ışığından doğru şekilde faydalanmasını sağlamak şartıyla… Doğal ışıktan yararlanmanın yollarından biri de evdeki pencerelerin genişliğini artırmak ya da tavana pencereler yaptırmaktır. Bu şekilde bitkiniz doğal ışıktan bol bol faydalanacaktır. Eğer evin içerisinde yeterince güneş ışığı yoksa yapay ışıklarla bitkinizin gelişimini destekleyebilirsiniz. Yapay ışık seçenekleri arasında, bitkiler için oldukça faydalı olan türler de bulunmaktadır. Işığın türüne karar verirken, bitkinizin özelliklerini göz önünde bulundurmanız gerekir. Bitki için gerekli olan optimal ışık düzeyinin belirlenmesi, bu aşamada çok önemlidir. Uygun ışık ortamı oluşturulduğunda bitkilerinizin canlı bir şekilde gelişimi kaçınılmazdır.

Bitkilerin sağlıklı büyümeleri için kullanılan yapay ışık türleri; floresan, neon, led ve solar ışık olarak sıralanabilir. Bitkinizin özelliğine göre, bu ışık türlerinden birini seçebilirsiniz.

Sıcaklık

Bitkilerin sağlıklı büyüyebilmesinin içinde bulundukları ortamın sıcaklığıyla doğrudan ilişkisi vardır. Yüksek ya da düşük sıcaklıklar, bitkinin gelişmesini farklı seviyelerde ortaya çıkarmaktadır. İç mekân bitkilerinin bazıları 0 derecenin üzerindeki ortam ısısına uyum sağlar. Salon bitkileri, don gibi hava olaylarına maruz kaldıklarında maalesef büyümeleri durur. Tropikal türde olanlar ise 10 ile 40 derece arasında yetişmektedir. 10 derecenin daha altında oldukları zaman gelişimleri olumsuz etkilenir.

Yüksek, orta ve düşük sıcaklığa ihtiyaç duyanlar olarak 3 ayrı gruba ayrılırlar.

Salon bitkileri kış geldiğinde, daha düşük sıcaklıklar olduğunda ‘dinlenme dönemine’ girerler. Bu aşamada, tomurcuk oluşumu olurken, odunsu bölgelerde olgunlaşma yaşanır. Dinlenme dönemi bu açıdan bitkiler açısından gereklidir. Eğer kış mevsiminde yüksek sıcaklığa maruz kalırsa, gelişimi sekteye uğramaktadır.

İç mekân bitkileri, kış mevsiminde evlerimizde soba ya da radyatörlerin yanında konumlandırılmamalıdır. Belki nadiren bazı çeşitler bu şekilde yüksek sıcaklıkları sevebilir. Bunun için mutlaka bitkinizin özelliklerini araştırmanız gerekmektedir. Bunun dışında bazı evlerde, bitkilerin konduğu yerlerde, pencerelerden soğuk sızıntısı gelebilir. Bu gibi durumlarda önlemler almalı; ek ısıtma sistemleri kullanılmalıdır. Pencere kenarında duran bitkiler, gün içerisinde belirli aralıklarla evin daha ılık yerlerine alınabilir.

Nem ve Su

Su, bitkinin büyümesi ve sağlıklı şekilde gelişebilmesi için zorunlu bir gereksinimdir. Özellikle iç mekân bitkileri canlı bir şekilde büyüyebilmek için yüzde 70 – yüzde 80 oranında nispi neme ihtiyaç duymaktadırlar. Bitkiler, kökleriyle suda erimiş halde var olan besin tuzlarından faydalanırlar. Bu besin maddeleri köklerden yapraklara taşınırlar. Ve yapraklardan gelen besinler, çiçeklere / meyvelere ulaşır. Terleme yoluyla yapraklardan suyun yüzde 90’ı dışarı verilmektedir.

Bitkinin ne kadar neme ya da suya ihtiyaç duyduğunu anlamak için:

  • Bitkinin yetiştiği atmosferin nemi, sıcaklığı, ışığın kalitesi, bitkinin özellikleri göz önünde bulundurulmalıdır.
  • Eğer ortamda nem azsa, bitkinin terleme ya da su gereksinimi daha çok olur.
  • Ortamda ısı yüksekse ve kuru hava varsa, su gereksinimi artar.
  • Sıcaklık az seviyedeyse, terleme ve su ihtiyacı daha az olur.
  • Sıcak geçen aylarda fazla ısı ve ışık yoğunluğu olduğunda, bitkinin olumsuz etkilenmemesi için yüksek nem ortamı sağlayabiliriz.
  • Yaprakları ince olan bitkilerin nem ihtiyacı daha yoğunken; kalın ve dolgun yapraklı olanlar kuru havada yetişebilmektedir.

Sulama

Saksıda bitkilerin birçoğunda maalesef yanlış sulama yöntemleri nedeniyle, gelişim eksikliği görülebilmektedir. Sulama yöntemi; bitkinin özelliğine, uzunluğuna, toprağın çeşidine ve ortamdaki ışık, nem, sıcaklığa bağlı olarak değişmektedir. Çiçekli bitkilerin genel anlamda daha fazla su ihtiyacında olduğunu söyleyebiliriz.

İç mekân bitkilerinde sulama prensibi aşırıya kaçmamalıdır. Ne toprağı kuru kalacak kadar susuz, ne de çamur formunda olacak kadar sulu olmalıdır. Genelde su ihtiyacı karşılanmamış olan bitkilerin toprağında çatlaklar olmaktadır. Ayrıca toprak ve saksı arasında boşluklar meydana gelir.

Sulama yaparken, suyun yapraklara gelmemesine dikkat ediniz. Ucu ince ve uzun olan sulama kaplarını kullanmak, daha iyi sonuç vermektedir. Yetersiz sulamalarda, bitkinin çiçekleri düşer, yaprakları gelişemez. Toprağın üst yüzeyi ıslanınca, sulamayı bitirmeyin, toprağın tüm ihtiyacını karşılayın. Eğer fazla sulama olduysa da çiçeklerde küflenme olur. Yaprak uçları ve köklerde kararmalar oluşmaya başlar. Sulama yaparken, suyun toprağı yıkayıp geçmesine ve saksının deliklerinden akıp gitmesine dikkat etmelisiniz. Toprakta asitlenme, tuzlanma ya da farklı sorunlar olmaması için üstten sulama tavsiye edilir.

Elbette sulamada kullanılacak suyun niteliği önemlidir. Çok soğuk / sıcak ve kireci yoğun sular, bitkinize zarar verebilir. Oda sıcaklığında dinlendirerek, kireçlerin çökmesini sağlamak ve ısıyı dengelemek (16 – 18 santigrat derece olmalı) gerekir. Su bekletildiğinde, kireçler tortu halinde dibine çöker ve böylece suyun üst kısmını kullanabilirsiniz. İç mekân bitkilerinin bazıları çok az sulama ister. Bu durumlarda direkt içme suyu kullanabilirsiniz.

Bitkinin gelişimi sürdüğü aşamalarda, her 3 – 4 sulamada bir suyun içerisine besin takviyesi karıştırmalısınız. Besinli su verilirken, toprağın çok kuru olmamasına özen gösterin. Hemen hemen 1 litre toprağın içerisine en az yarım, en fazla 1 bardak besinli su vermelisiniz.

Bunların yanı sıra, bazı bitkiler sulama yerine, su püskürtmesine ihtiyaç duyarlar. Özellikle nemli hava seven bitkilerde sıklıkla kullanılan püskürtme yöntemi, geceleri bitkilerin yaprakları kuru olduğunda yapılmalıdır.

Toprak Seçimi

Bitkilerin gelişiminde toprağın işlevi, bitkiye ihtiyacı olan tüm maddelerin iletilebilmesini sağlamaktır. İç mekan bitkileri organik yönden zengin, ph 5.5 – 6.5 oranında asit seviyesine sahip olan topraklarda sağlıkla yetişirler. Elbette, dengeli besin maddeleri içeren yapıda ve süzek olmasında fayda vardır.

Köklerinde nem tutmayan ve bu sayede çürümeye imkân tanımayan bir toprak seçilmelidir. Bu nedenle, doğal humuslu toprak oldukça uygundur. Kuvars kumu ve ince taneli ponza taşı ile harmanlayarak; doğal humuslu toprağı, iç mekân bitkileriniz için ideal hale getirebilirsiniz.

Zararlılar

İç mekân bitkilerinde, bitkileri tehlikelerden ve hastalıklardan korumak adına önlemler almak en önemlisidir. Bu açıdan, bitkiniz için en elverişli büyüme ortamını oluşturabilmelisiniz. Eğer bitkinizde hastalık varsa, hemen onu ayrı bir yerde konumlandırmalı; öteki bitkilere hastalık bulaştırmasını engellemelisiniz.

Ev bitkilerinde görülebilen böcekler; beyazsinekler, yeşil – siyah sinekler, botrytis, minik yün yumakları, kabuk böcekleri ve küfler.

Zararlılarla baş etmek için, bitkinizin doğal bakımını yapmak, temizliğine önem vermek ve gerekirse uygun ilacı alıp kullanmak doğru olacaktır. Her bitkinin kendi özelliğine göre kapsamlı araştırma yapmak ve hassas davranmak çok önemlidir.

, ,

Bu yazıyla ilgili henüz yorum yapılmamış.

Bir cevap yazın