Sağlam dişler, güçlü kemikler, kasların doğru çalışması, düzenli kalp atışı ve kan damarlarının esnek olması için gerekli bir mineral olan kalsiyum kadınlarda özellikle kemik erimesine neden olan hastalıkların önlenmesi için önemlidir. Pek çok gıda kalsiyum içerdiğinden, normal şartlar altında, dengeli bir beslenme ile günlük olarak alınması gereken 1,000-1,200 mg kalsiyum kolaylıkla alınabilir. Ancak bazı durumlarda kalsiyum değeri normal değerin altında kalabilir. Kalsiyum eksikliği uzun süre devam ederse kemik kaybı, uyuşukluk, kas spazmları ve kalp ritminde düzensizlikler yaşanabilir.
Kemik Kaybı
Tıpta “Hipokalsemi” adı verilen “kalsiyum eksikliği”ni ilk aşamalarda teşhis etmek oldukça zordur çünkü erken dönemlerde herhangi bir belirti görülmeyebilir. Bir süre sonra kemikler zayıflar ve kırılgan hale gelir.
Kemik kaybı, kalsiyum eksikliği ve osteoporoz genellikle ileri aşamalara kadar herhangi bir belirtiye yol açmadığından özellikle 40 yaşın üzerindeki kadınların düzenli olarak “kemik yoğunluğu testi” yaptırmaları önerilmektedir.
Uyuşma ve Kasılmalar
Uzun süreli kalsiyum eksikliğinin bir sonucu olarak sinirlerin sinyal iletimi zayıflayabilir. Bu durum özellikle el ve ayaklarda uyuşma ve karıncalanma hissine yol açar. Bazı durumlarda kalsiyum eksikliği kas spazmlarına ve geçici felce neden olabilmektedir. Parkinson hastalığı benzeri kontrol edilemeyen kas hareketleri görülebilir. Kaslar zamanla sertleşebilir ve ağrılar yaşanabilir.
Kalp Ritminde Düzensizlik
Kalsiyum eksikliği tiroid, böbrek hastalıkları, bağırsak hastalıkları, D vitamini eksikliği, aşırı alkol kullanımı ve kalsiyum bakımından zayıf bir beslenme neticesinde ortaya çıkabilir.
Kalsiyum düzeyinin çok azaldığı durumlarda kalp atışlarında düzensizlik görülebilir. Bu durum kan basıncının çok yüksek veya çok düşük olmasına nedeniyle oluşur. Bazı hastalarda nefes darlığı veya nefes alıp vermede zorlanma yaşanabilir.
Nöbetler
Kalsiyum aynı zamanda beynin normal fonksiyonlarını yerine getirmesi açısından da önemlidir. Vücutta yeterince kalsiyum olmadığında zihin karışıklığı ve nedensiz yorgunluk yaşanabilir. Uygun tedavi süreci başlatılmazsa psikoz gelişebilir, hasta nöbetler, konvülziyonlar yaşayabilir veya komaya girebilir.
Kaynaklar
Bu yazıyla ilgili henüz yorum yapılmamış.