Sıkıntı Nasıl Geçer?

İnsanlar Neden Sıkılır, Sıkıntı Nasıl Geçer?

Bu yazıyı okumak istemediğinizi biliyorum, çünkü insanın canı sıkılırken dikkat gerektiren işleri yapması zorlaşır ya da sadece sıkıntıdan bu yazıyı bitiremeyebilirsiniz. Bu yüzden sıkıntıyla baş edebilmek için verilen önerileri hemen paylaşayım; hoşunuza giden bir işle uğraşın, bu bir hobi olabilir, egzersiz yapmak, biraz terlemek insanı daha iyi hissettirir, evden çıkıp taze hava almak sıkıntınızı hafifletebilir, iş veya özel hayatınızla ilgili hedefler koymak sıkıntılı zamanları azaltabilir.

Uzmanlar genellikle hayatta hedef belirlemenin bu sıkıntılı zamanların sayısını azalttığını söylüyor. Bu hedef işinizde bir başarı ya da özel hayatınızda yapmak isteyip de yapamadığınız, vakit ayıramadığınız bir şey olabilir. Kilo vermek, spor yapmak, sağlıklı beslenmek, sigarayı bırakmak gibi pek çok farklı ve faydalı hedef bulabilirsiniz.

İnsanların neden sıkıldığına dair net olarak bilimsel bir açıklama yapılamıyor. Kime sorsanız bir sıkıntısı mutlaka vardır; olmasa da sıkıntı bulmak için çok uğraşmaya gerek yok. Sıkıntı, öğrenilmiş bir çaresizlik biçimidir. Depresyon ile yakından ilişkili bir fenomendir. Klinik depresyon belirtisi olabilir. Bütün insanların ortak bir duyusudur. Bir etkinlikten tatminsizlik duymak ya da ilgisizlik hissetmek sıkıntıya yol açabilir. Kendinizi enerjik hissettiğinizde; ancak enerjinizi yönetecek durumda olmadığınızda ortaya çıkabilir. Herhangi bir göreve odaklanmakta güçlük çektiğinizde de oluşabilir. Birçok sorunun veya hastalığın tetikleyicisi olabilen sıkıntı, ilginç bir şekilde bazı olumlu gelişmeleri de tetikleyebiliyor.

Örneğin, bir araştırmada gönüllü denekler bir odada 15 dakika tek başına bırakılmış. Bu süre içinde denekler sadece bir ipi çekerek ayak bileklerine elektrik şoku vermeyi düşünmüş. Sıkıldıkları süre içinde kendilerine elektrik şoku vererek can sıkıntısından kurtulabileceklerine inanmışlar. Buna göre, aslında sıkıntı merak duygusunu tetikliyor, farklı veya ilginç şeyler üretmeye yol açabiliyor. Bu sonuca göre, belki de insanlardaki sıkıntılar, sürekli yeni şeyler geliştirmeleri için bir araç niteliği görüyor olabilir. Çocukların yeni şeyler geliştirmesi için canlarının sıkılması gerektiğine inanan psikiyatrlar var. Tabi özellikle gençler arasında sigara, alkol, sürekli yemek yeme gibi kötü alışkanlıklara yönelme riski de yok değil! İnsan canı, ruh ile bedenin birleşimidir. Ruh ve beden arasında iletişim olmayan insanlar ne kadar zengin olursa olsun can sıkıntısı yaşayacaktır. Bir bakıma hedefe ulaşmak da sıkıntıları sona erdirmiyor. Hayatı mükemmel bir insanın yüksek sesle müzik dinleyen üst komşusundan şikâyeti de bir sıkıntıdır, sabah işe giderken kıyafet beğenememe de bir sıkıntıdır, çocuğumuzun belirsiz rahatsızlığı da bir sıkıntıdır. Yani günlük hayat sıkıntılarla dolu… Başka bir sıkıntı var! Cevapları makalemizde…

Sıkıntı Nedir?

Sıkıntı, aslında bir belirsizlik ve kaygı halidir. Halletmemiz gereken ancak parmağımızı kıpırdatmadığımız için büyüyen işler; sevdiğimiz bir kişiden duyduğumuz bir sözün beynimizi kemirmesi ve bu durum karşısında herhangi bir şey yapamama belirsizliği; bir şey yapamadan sorunlu durumun sonuçlanmasını istemek ancak sonuç alamamak; istediğimiz herhangi bir şeyi, sevgiliyi veya bir aleti elde edememenin verdiği ruhsal rahatsızlıklar sıkıntıların sebebi olabilir. Bu tür sıkıntılar içimizde bir tortu gibi yayılır ve ruh ve beden arasındaki enerji alışverişini engeller. Ruh ve beden arasındaki kopukluk, sürekli yorgunluk, halsizlik ve uyuşukluk ortaya çıkarır; sosyal hayattan soyutlanma eğilimi yaşatır. Bu durum, bazı fiziksel hastalıkların da tetikleyicisi olabilir. Böylece kendimizi güvende hissetmeyiz, kaygılar ve endişeler ortaya çıkar.

Her zaman bir beklenti içinde olmak, bir şeyi veya bir kimseyi beklemek ve en önemlisi her zaman en olumsuz sonucu beklemek kaygıları zirveye çıkarır. Başarsız olma kaygısı ve sevilmeme endişesi içinde bocalayıp duran bir beden ortaya çıkar. Kaygılar ve ihtiyaçlar arttıkça sıkıntılar ortaya çıkar, sıkıntılar çıktıkça kaygılar artar. Kısacası, sıkıntı; “bir anafor içinde kurtulmak için çabalayıp durma” halidir diyebiliriz.

Tüm bunların sebebi de hedefsiz olarak yaşamak olarak gösteriliyor. Yani hiçbir şey yapmama, hedef belirlememe ve harekete geçmeme sıkıntıların ortaya çıkmasına ve büyümesine yol açıyor. Peki, hedefi olan ve hedefine ulaşan insanların canı sıkılmaz mı? Elbette sıkılır! Hedefsiz bir insanın sıkıntısı ile hedefine ulaşmış bir insanın sıkıntısı aynı olmayacaktır. Genel olarak ruh ve beden arasındaki iletişimsizlik sonucu yaşamın elimizden kayıp gitme korkusu, yaşama dahil olamama kaygısı sıkıntıların temeli olarak düşünülüyor.

Neden Sıkılıyorsunuz?

Sıkıntınızın nedenini bulmak çözümü bulmak yolunda size vakit kazandıracaktır. Aşağıdaki soruların cevapları neden sıkıldığınızı bulmanız konusunda size yardımcı olabilir.

  • Diğer insanlarla ilişkiniz nasıl?
  • Kendinizi sıkıcı biri olarak mı görüyorsunuz?
  • İşinizden mi sıkıldınız?
  • Hayatınızda sizi heyecanlandıran bir şey var mı?
  • Çok endişeli bir insan mısınız, kaygılarınız günlük hayatınızı etkiliyor mu?
  • Depresif bir ruh haliniz mi var?
  • Alkol probleminiz var mı?

Bunlar dışında hayatınızın eğlenceli olması tamamen diğer insanlara bağlıysa, kendi kendinize kaldığınızda sıkılmanız kaçınılmazdır. Kendi başınıza yapmaktan keyif aldığınız aktiviteler bu sorunu çözmenize yardımcı olabilir. Aktivite derken internette gezmek ya da televizyon seyretmekten bahsetmiyorum. Yaratıcı bir hobi, spor ya da bir yardım kuruluşunda belirli günlerde gönüllü olarak çalışmak sizi sıkıntıdan kurtaracak aktiviteler olabilir.

Bazen sıkıntının nedeni rutin hayat düzeni ve zamansızlık, bazen zamanın içini dolduramayacak kadar çok olması olabilir. Çünkü gün boyu iş yerinde ve evde bir şeylerle uğraşıyor olmak zamanı doldurduğundan sıkılmaya vaktiniz olmayabilir. Ancak işsizken ya da hafta sonları izinliyken size kalan zamanı nasıl değerlendireceğiniz konusunda bir fikriniz yoksa bu sıkıntı yaratabilir. Boş vakitlerinizde düzenli olarak yapacağınız bir aktivite ile hem zamanınızı iyi değerlendirebilir hem de sıkıntıdan uzak durabilirsiniz.

Sonuç olarak yukarıda vermeye çalıştığım bilgiler benim kendi görüşlerim değil, çeşitli kaynaklardan derlediğim uzman görüşleri ve sizde işe yarayıp yaramayacağını denemeden öğrenemezsiniz. Başta da belirttiğim gibi dikkatinizi anlık olarak dağıtan aktiviteler yerine kalıcı, hayatınızda yer tutan, yapıcı bazı alışkanlıklar edinmek düzenli olarak yaşanan sıkıntıdan kurtulmak için en iyi çözüm olarak görünüyor.

Sıkıntılı Durumlar!

İç sıkıntısı ve can sıkıntısı; anlamları aynı olan farklı telaffuzlardır. Genel olarak “sıkıntı” olarak ifade ederiz. Çoğu zaman ne durumda olduğumuzu ifade edemediğimiz “sıkıntılı” durumlar olarak tanımlayabiliriz. Uzmanlar, bu durumları iki farklı açıdan değerlendiriyor.

Birincisi; insanlar, makul düzeyde psikolojik enerjiye sahip olma ihtiyacı hisseder. Yeterli enerjileri varsa sıkılmak için dış bir etken gerekir; yani sıkılmaları için hiçbir sebep yoktur. Dünyada fazla yapacak bir şeyleri kalmadıysa, yani işler yolundaysa genellikle rahattırlar. Buna karşın çok heyecanlı olduklarında bunun için ayırabilecekleri enerjileri vardır; ancak çekici bir şey bulamadıklarında sıkıntıları başlar. İkincisi; sıkıntılar, tipik olarak, dikkatlerini yoğunlaştırmada sorun yaşadıklarında ve bu zorluğun nedeninin ortamda olduğuna inandıklarında oluşur. Örneğin, havaalanında uçak beklerken gazete okursunuz, telefonunuzla ilgilenirsiniz veya televizyon izlersiniz. Buraya kadar sorun yok; ancak uçağınız rötar yaparsa işinize veya evinize gecikme endişesi ortaya çıkar, stresiniz yoğunlaşır. Böylece sıkıntısız zihniniz birden sıkıntılı bir ortama atlar.

Sıkıntılı insanların en belirgin durumu, dikkat dağınıklığıdır. Herhangi bir şeye yoğunlaşamazlar. Sıkılmış insanlar genellikle hayal kırıklığı ortaya çıkarırlar, akıllarını dolaştırarak kendilerini eğlendirmeye çalışırlar. İlginç bir şekilde farklı ortamlarda dolaşan zihin, insanların akıllarını korumaya yardımcı olurken, daha fazla sıkılmalarına yol açıyor. Buradaki önemli nokta şu; hayal gücü zihni ele geçiriyor ve sıkıntılı durumlar ortaya çıkıyor.

Kontrolümüz dışında gelişen olaylar da, önemli bir sıkıntı kaynağıdır. Yani durumunuz üzerinde çok az kontrol sahibi olduğunuzda ortaya çıkabilir. Örneğin, okuduğunuz bir kitabı sevmiyorsanız kapatın ve başka bir şey yapın. Bu durumu değiştiremiyorsanız, kitabı okumak zorundaysanız sıkıntı başlıyor.

Sürekli sıkıntı hali, doğal olarak bazı kötü alışkanlıklar için tetikleyici rol oynayabiliyor. Kendine zarar vermeye yatkın hale gelen sıkıntılı bir insan; sigara, alkol, uyuşturucu maddeler gibi kötü alışkanlıklar kazanabiliyor. Güney Afrika’da yaşayan gençler arasında yapılan bir araştırmaya göre, can sıkıntısının alkol, sigara veya uyuşturucu kullanımının bir sebebi olduğunu ortaya koymuştur. Bunun dışında aşırı kilo almak, obezite gibi sorunlar da, sıkıntıdan fazla yemek yeme alışkanlığı kazanılmasının bir sonucu olabiliyor.

Sıkıntılar ve Anksiyete

Psikiyatride iç sıkıntıların sonucu olarak ortaya çıkan hastalıkların genel adı “anksiyete” olarak biliniyor. Bir sıkıntı türü veya sonucu olarak kabul edilen anksiyete; endişe, korku, kaygı veya gerilim halidir. Nedeni “belirsiz tedirginlik” olarak da bilinen anksiyete, iç çatışma ve sıkıntıların bir sonucu olarak gösteriliyor. Sürekli sıkıntı hali, her zaman başına bir iş gelecek korkusu yaşama, sosyal fobi durumları ve tanımsız gerginlikler sonucu vücutta titreme, terleme veya kalp çarpıntısı ortaya çıkabiliyor. Bilişsel veya düşünsel bir sıkıntı türü olan anksiyete, çeşitli sıkıntıların bir araya gelmesi ile her insanın yaşamının belli evrelerinde karşılaşabileceği olağan bir durum olarak da ortaya çıkabiliyor. İleri derecedeki sürekli devam eden sıkıntılar ise, yaygın anksiyete bozukluğu, panik bozukluğu ve depresyonla sonuçlanabiliyor.

Sıkıntıdan Kurtulma Yolları

Sıkıntılar, insanların bir an önce kurtulmak istediği durumlardır. Ancak sıkıntı için özel bir tedavi yöntemi yok! Günümüzde sıkıntıdan kurtulmak için başvurulan en pratik yöntem, akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarlarla sosyal medyaya kendimizi bırakmak oluyor. Bazen de televizyona dalıp gitme şeklinde çözüm arayışları olabiliyor. Ancak araştırmalara göre, bu pratik yöntemler tam tersi bir etki yapıyor. Teknoloji ile sürekli bazı duyguların uyarılması veya canlı tutulması sonucu merakı giderme ihtiyacı, daha çok sıkıntı yaşamaya yol açabiliyor. Sıkıntılı durumlarda teknolojik cihazlara dalıp anı kurtarmak yerine uzun vadeli sorunlara kafa yormak gerekiyor. Hayatta daha anlamlı duygular veya işler olduğunu kabul eden veya bunun farkına varan insanların uzun vadeli çözümlerle sıkıntılarından topyekûn kurtulma şansı olabiliyor.

Sıkıntı, boşluk hissi ve hayal kırıklığı hissi uyandırır. Çevrenizdeki gelişmelere ilgisiz kalabilirsiniz. Kayıtsızlık, yorgunluk, gerginlik hissedebilirsiniz. Peki, bu durumlarda kurtulmak mümkün mü? Sıkıntılardan kurtulmak için birçok tavsiye bulunuyor. Tavsiyelerden genel olarak şu ortaya çıkıyor; sıkıntıdan kalıcı olarak kurtulabilmek için önce kendinizde ve yaşam tarzınızda değişiklik yapmalısınız.

Bu tavsiyeler içinde en önemlilerini şöyle derleyebiliriz;

  • Hedefsizlik, bütün sıkıntıların en büyük sebebidir. Bir insan her işte bir hedef belirlemeli. Bir iş için olmasa bile herkesin bir hedefi olmalı!
  • Özellikle ergenlik dönemlerinde veya genç yaşlarda ortaya çıkan sıkıntılarda, yaşam konusunda daha tecrübesiz olan çocuk veya gençlere daha anlayışlı davranmak, sorunlarını anlamaya çalışmak gerekiyor.
  • Bazı hobilerle uğraşabilir, çeşitli etkinliklere katılabilirsiniz. Örneğin, ekstrem spor kulüplerine üye olmak, doğa gezileri, seyahatler ve fotoğraf çekme etkinlikleri düşünülebilir.
  • Düzenli olarak spor yapmak veya toplu spor etkinliklerine katılmak da en pratik çözümlerden biri olarak gösteriliyor.
  • Sizin veya çocuğunuzun sıkıldığı koşulların kaydını tutarak faaliyetler planlayabilirsiniz. Böylece sıkıntılı koşullardan kaçınabilir veya gelecekteki muhtemel sıkıntılara hazırlanabilirsiniz.
  • Rutin görevlerinizi daha ilginç hale getirebilirsiniz. Örneğin, bunları ne kadar hızlı yapabildiğinizi görmek için kendinize zamanlama görevleri verin. Tekrar eden ve birlikte yapılabilecek görevleri birleştirin.
  • Büyük görevleri daha küçük görevlere bölün ve tatil planları yapın!
  • Siz veya çocuğunuzun sıkıntıyla savaşmak için belirlenmiş etkinlikleri uygulayabileceği özel bir alan oluşturun.
  • Çocuğunuzla birlikte etkinlikler planlayın ve hazırlayın.
  • Hoşunuza giden bir işle uğraşın; bu bir hobi de olabilir.
  • Egzersiz yapmak, biraz terlemek insanı daha iyi hissettirir. Evden çıkıp temiz hava almak sıkıntınızı hafifletebilir.
  • İş veya özel hayatınızla ilgili hedefler koymak sıkıntılı zamanları azaltabilir.
  • Kilo vermek, spor yapmak, sağlıklı beslenmek, sigarayı bırakmak gibi pek çok farklı hedef sıkıntınızı azaltabilir.
  • Sıkıntınızın nedenini bulmak, çözüm için size vakit kazandıracaktır. Kendinize; “diğer insanlarla ilişkim nasıl, sıkıcı biri miyim, beni ne heyecanlandırıyor, endişe ve kaygılarım neler” gibi sorular sorun ve cevap vermeye çalışın.
  • Boş vakitlerinizde düzenli olarak yapacağınız bir aktivite zamanınızı iyi değerlendirmenizi sağlar, sıkıntıları düşünmenizi engeller.

Bunları Biliyor musunuz?

  • Can sıkıntısının İngilizce karşılığı olan “boredom”, ilk kez 1852 yılında İngiliz yazar ve toplumsal eleştirmen Charles Dickens’in “Kasvetli Ev” romanında kullanıldı. Romandaki karakterlerden Leydi Deadlock için “Evliliği onu sıkıntıdan öldürecek hale getirmişti.” şeklinde bir cümlede can sıkıntısından bahsediliyor.
  • İngiltere’deki Lancashire Üniversitesi psikologlarından Sandi Mann, can sıkıntısı ile ilgili yaptığı çalışmalarda ilginç sonuçlar elde etti. Can sıkıntısının insanın yeni fikirler geliştirmesini tetikleyen olumlu bir etkisi tespit edilmiş. Ayrıca, can sıkıntısı sağlığı olumsuz etkiliyor ve ömrü kısaltıyormuş.
  • İngiltere’de devlet memurları arasında yapılan bir araştırmaya göre, can sıkıntısı yaşayanların 3 yıl içinde ölme riskinin, sıkıntısı olmayan memurlara göre yüzde 30 oranında daha fazla olduğu belirlenmiş.
  • Texas A&M Üniversitesi’nden Heather Lench, can sıkıntısının yararlı bir işe yol açması gerektiğine inanıyor. Lench’e göre, korku duygusunun tehlikeden kaçmaya, üzüntü duygusunun hataları önlemeye yol açtığı gibi can sıkıntısı da merak duygusunu ve yeni şeyler geliştirmeyi tetikleyebiliyor.

Bu yazıyla ilgili henüz yorum yapılmamış.

Bir cevap yazın